Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8430
Karar No: 2015/2448
Karar Tarihi: 10.04.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/8430 Esas 2015/2448 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/8430 E.  ,  2015/2448 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatif üyesi olduğunu, 2011 yılında yaptığı sulama bedelinin 700,00 TL"sını davalının ödediğini, kalan 2.142,00 TL"sını ödememesi üzerine davalı aleyhine yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, kooperatif üyesi olan davalının itirazının iptali ile %20 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, çeltik tarlasını kendi imkanlarıyla açtığı artezyen suyu ile suladığını ve davacı kooperatife borçlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia ve savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 30.07.2012 tarihli delil tespitine göre davalının davacı kooperatifin temin ettiği suyu kullandığı, davacı kooperatifin genel kurulunun 01.04.2012 tarihli toplantısının 7. maddesine göre çeltik sahası içerisinde kendi imkanları ile sulama yapıp erken çeltik ekim yapan ortaklardan da sulama bedelinin tamamının alınmasına karar verildiği, dolayısıyla davalının kooperatif sulama suyunu kullanmasa da sulama bedelini ödemesi gerektiği gerekçesiyle, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve asıl alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalının temyizi üzerine hüküm Dairemizin 01.10.2013 tarihli, 2013/5075 E., 2013/5941 K. sayılı kararı ile kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi seçilerek, 2011 yılı ve öncesine ait sulama bedeli ile ilgili genel kurul kararı bulunup bulunmadığı, varsa içeriği, uygulama şekli, ayrıca kooperatif anasözleşmesi getirtilip, bu konuda açık bir hüküm bulunup bulunmadığı, davalının ileriye sürdüğü "kendi yerinde kuyu açtığı" iddiası üzerinde durulup, kuyunun ne zaman açıldığı, kuyunun açılması ve suyun buradan karşılanması halinde dahi genel kurul kararı ve anasözleşme hükümlerinde bu hususun olay tarihi olan 2011 tarihi itibariyle yer alıp almadığı, ayrıca 2012 yılında alınan genel kurul kararının 2011 yılında meydana gelen olaya etkisi üzerinde durularak, gerekçeleri de gösterilmek üzere, açıklamalı ve denetime elverişli rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması, hükümde faize faiz işletilmesi ve TBK"nın 120. maddesinin gözetilmemesi gerekçeleriyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davalının açtığı kuyuya ilişkin belge ibraz edemediği, dava konusu çeltik ekili tarlanın davacı kooperatifin ekim sahası içinde bulunduğu, 2011 yılında davalının sulama kanalına set çekip suyun akışını engelleyerek sulama kanalındaki suyu kendi arazisine yönlendirdiği, bu şekilde davalının davacı kooperatifin temin ettiği suyu kullandığı, bu nedenle davalının 2.142,00 TL sulama bedelini davacıya ödemesi gerektiği, böylelikle davacının davalıdan takip tarihinde 2.142,00 TL asıl alacak ve TBK"nın 120. maddesi hükmüne göre 277,39 TL faiz toplamı olan 2.419,39 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraflar vekili temyiz edilmiştir.
    1-Davacı vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde,
    5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2014 yılı için 1.890,00 TL’dir.
    HUMK"nın, 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/4 ncü madde hükmüne göre alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, asıl istemin kabul edilmeyen bölümü, anılan kesinlik sınırını geçmeyen davacı tarafın, temyiz hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda, faiz alacağının tahsili istenilmiş olup, mahkemece, 277,39 TL"sinin tahsiline dair verilen karar, reddedilen miktar (536,67 TL) yönünden davacı vekilince temyiz edilmiştir. İstemin reddedilen kısmı, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
    Dava sulama bedelinin tahsiline yönelik yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece takibe konu asıl alacak üzerinden itirazın iptaline hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) no"lu bendde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 1 no"lu bendinde geçen “bu miktar üzerinden devamına” sözcüklerinin çıkarılması ve yerine "2.142,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %18 oranında yasal faiz uygulanmasına," sözcük dizisinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davacıdan alınmasına, davalının peşin harcının istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi