14. Hukuk Dairesi 2015/3972 E. , 2017/5151 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Geyve Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 09.02.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, biçimine uygun düzenlenen 12.10.2001 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, anılan satış vaadi sözleşmesine göre annesi ... adına kayıtlı... Mahallesi 6 ada 189 parsel sayılı taşınmazda yer alan kargil ev ve üç adet dükkan nitelikli taşınmazda dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişler, davalı... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 22.03.2010 günlü duruşmasında "ben hiç bir hak istemiyorum kardeşlerim hakkını alsın yeter" şeklinde beyanda bulunmuş, aynı celsede davalı .... vekili davanın reddini istediğini bildirmiştir. Mirasçı ..."a yargılama aşamasında ....kayyım olarak tayin edilmiş, kayyıma dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek usulüne uygun şekilde davada yer alması sağlanmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir.
Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşmelerdendir. Vaad alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle mülkiyet devir borcu yüklenen vaad borçlusunun edimini yerine getirmemesi halinde edimin hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir.
Taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle amaçlanan ileride bir taşınmazın satış işlemlerinin yapılmasıdır. Başka bir anlatımla taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaad borçlusu ileride taşınmaz mal mülkiyetini vaad alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. İleride yapılması taahhüt edilen akit ise taşınmaz mal
satımıdır. O yüzden taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Taşınmaz satımında satış bedeli satım akdinin asgari objektif unsurları arasındadır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi açısından bakılırsa semen; satışı vaad olunan taşınmaz bedeli, vaad alacaklısının da karşı edimidir. Satış bedelinin sözleşmede gösterilmesi sözleşmenin zorunlu unsuru olduğu gibi, vaad alacaklısı ferağa icbar suretiyle tescil talep etmiş; ancak, kararlaştırılan satış bedelinin ödenmediği savunulmuşsa, ödemenin yapıldığını ispat yükü vaad alacaklısına düşer.
Somut olayda; istemin dayanağını oluşturan 12.10.2001 günlü sözleşmede satış bedeli olan 6.000.000 TL (altımilyar)"nın nakten ve peşinen ödendiği yazılıdır. Bu ödemenin aksi ispatlanmış değildir. Bununla birlikte satıcı (vaad borçlusu) tapu kaydı üzerinde yer alan ipotek bedelini de devrettiğini ve bu bedeli de alıcının (davacının) ödeyeceğini belirtmiş, vaad alacaklısı ..."da satmayı vaad eden kişinin beyanlarını aynen kabul ettiğini, 6 milyar TL bedeli nakten ve peşinen ödediğini, tapu üzerinde bulunan ipotek bedelinin de kendisinin ödeyeceğini beyan ve kabul etmiştir.
Tapu kaydının incelenmesinde, dava konusu 6 ada 189 parsel sayılı, 131 m2 miktarlı, kargir ev ve 3 adet dükkan nitelikli 72/131 arsa paylı 1. Kat 4 numaralı meskenin 28.09.2001 tarihinde satınalma ile muris... adına kayıtlı olduğu görülmektedir.
Davacı, satış bedelini ödemiş, ipotek borcunu da ödemeye devam etmiştir. Esasen satış vaadini ipotek bedeli ile sorumlu olarak kabul ettiği de açıktır. Nitekim, karardan sonraki bir tarihte de olsa davacı, henüz vadesi gelmeyen ipotek borcunun tamamını ödemiş, buna ilişkin belgeler de dosyaya sunulmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.