10. Hukuk Dairesi 2017/3349 E. , 2019/7420 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2017/98-2017/492
Mahkemesi : İzmir 12. İş Mahkemesi
No : 2014/420-2016/407
Dava, itibari hizmet süresinin ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davalı şirkete ait basım işyerinde geçen 01.10.2008 tarihi öncesi döneme ilişkin çalışmaların, itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirir koşullarda geçtiğinin tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
II-CEVAP
Davalı Şirket vekili, davacının 09.07.1992 - 16.09.2007 ve 01.10.2007- 20.02.2014 tarihleri arasında matbaa makine operatörü olarak çalıştığını, halen aktif çalışması bulunmadığı için dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını ve talebin zamanaşımına uğradığını; teknik olarak yalnızca baskı operatörlerinin matbaacı olduğunu; itibari hizmet uygulamasını gerektirecek zararlı madde ve etkenlere maruziyeti bulunmayan davacının isteminin reddine karar verilmesi gereği savunmuştur.
SGK Başkanlığı vekili, davacının talep ettiği sürelerde, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi koşullarında çalışmasının olduğu tespit edilebilirse itibari hizmet süresinin verilebileceğini, itibari hizmet uygulamasının davacının sigortalılık süresine ekleme şeklinde olması gerektiği, prim ödeme gün sayısına etkisinin olamayacağı, davacının Kuruma bildirimlerinin 506 sayılı Yasa"nın Ek 5. maddesi kapsamında olmadığı gerekçeleri ile davanın reddi gereğini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Davanın kabulüne,
Davacının davalı işveren ... Baskı Ambalaj San. Tic. A.Ş"ye ait ... sicil sayılı işyerinde 09/07/1992-30/09/2008 tarihleri arasında geçen 5574 günlük fiili hizmetine 506 sayılı Yasa"nın ek-5 maddesi uyarınca %25 oranında (3 yıl 10 ay 13 gün) itibari hizmet süresi eklenmesi gerektiğinin tespitine,
Davacıya dava tarihi olan 09/07/2014 itibari ile 506 sayılı Kanun"un 4759 sayılı Kanun"la değişik Geçici 81/B-d maddesi uyarınca dava tarihini takip eden ay başı olan 01/08/2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına, ...” karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, “...1- Davalı Şirket ve SGK Başkanlığı vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulüyle; İzmir 12. İş Mahkemesi"nin, 26.10.2016 tarihli, 2014/420 E., 2016/407 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına;
2-Davanın kısmen kabulüne,
Davacının davalı işveren ... Baskı Ambalaj San. Tic. A.Ş."ye ait ... sicil sayılı işyerinde 09.07.1992-30.09.2008 tarihleri arasında geçen toplam 5574 günlük fiili çalışma süresinin, 506 sayılı Yasa"nın Ek 5/II maddesi kapsamında itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirir koşullarda geçtiği ve 506 sayılı Yasa"nın ek-5. maddesi uyarınca %25 oranına göre belirlenen 1393 günün, itibari hizmet süresi olarak salt sigortalılık süresine eklenmesi gereğinin tespitine,
Koşulları gerçekleşmeyen yaşlılık aylığına ilişkin istemin reddine,...” karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Temyiz kanun yoluna başvuran davacı vekili, tespit edilen itibari hizmet süresinin de dikkate alınarak yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi gerekirken, itibari hizmet süresinin tespiti kararının kesinleşmesi gerektiğine ilişkin gerekçenin usul ve yasaya aykırı olduğu ve bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, baskı operatörü dışındaki çalışanların itibari hizmet süresinden yararlanma olanağının bulunmadığını, davacının itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirir işte ve maddenin aradığı etkenlere maruz kalarak çalışmadığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
SGK Başkanlığı vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 09.07.1992-30.09.2008 tarihleri arasında davalı işverene ait matbaa işyerinde, tifdruk baskı makinesi operatörü olarak çalıştığı, bu çalışmaları esnasında solunum ve cilt yoluyla vücuda geçen gaz veya diğer zehirleyici maddelere maruz kaldığının tespiti üzerine dava edilen süre zarfında itibari hizmet süresinden yararlanma koşullarına sahip olduğu, bu kapsamda geçen toplam 5574 günlük fiili çalışma süresine 506 sayılı Yasa"nın ek-5. maddesi uyarınca % 25 oranına göre belirlenen 1393 günün, itibari hizmet süresi olarak salt sigortalılık süresine eklenmesi gereğinin tespitine karar verildiği ancak yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin koşulların, tahsis talep tarihinde Kurum kayıtlarında yer alan prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi gözetilerek belirlenmesi gerektiğinden bahisle, eldeki dava sonucu kazanılacak sigortalılık süresinin tespitine ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra yaşlılık aylığı bağlanmasında gözetilebileceği gerekçesi ile tahsis talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; yargılama sonucunda belirlenen itibari hizmet süresinin, davacının eldeki davada ikinci talebi olan yaşlılık aylığı tahsisine karar verilmesi talebinin değerlendirilmesinde dikkate alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesinin 2. bendinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlenmesi gereği davacının tüm talepleri hakkında, yargılama sonucu varılan tespitler doğrultusunda ve özellikle eldeki davada belirlenen itibari hizmet süresinin yaşlılık aylığı tahsisinde gözetilmesi için kesinleşmesinin gerekmemesine göre, mevcut fiili hizmet ve tespit sonucu belirlenen itibari hizmet sürelerine göre tahsisi koşullarının da irdelenmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.