![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2017/6643
Karar No: 2019/7419
Karar Tarihi: 15.10.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/6643 Esas 2019/7419 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2017/2765-2017/2345
Mahkemesi : Burdur 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2016/114-2017/326
Dava, yaşamlarını yitiren sigortalı eş ve baba üzerinden hak sahibi sıfatıyla çift ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksine kurum işleminin iptali ve babadan alınan ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren ödenmeyen aylıkların faiziyle ödenmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı avukatınca istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulüne ilişkin kararın temyizen incelenmesinin davalı avukatı tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı, eşinden 4/1-c kapsamında ölüm aylığı aldığını, babası üzerinden de bağlanan 4/1-b kapsamında ölüm aylığının daha sonra davalı Kurum tarafından kesildiğini belirterek, kurum işleminin iptali, çift ölüm aylığı alabileceğinin tespitini, kesintinin durdurulması ile yapılan kesintilerin faiziyle iadesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, kurum işlemi yerinde olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, “02/07/1973 tarihinde 1753 sayılı Kanun ile getirilen 506 sayılı Kanunun 68. maddesinde düzenlenen evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir hükmü aynı kanunun geçici 91. maddesi ile yürürlükten kalkmamış olup uygulanmaya devam etmiştir. 02/07/1973 tarihinden sonra 506 sayılı Kanun kapsamında hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla hem eşten hem de ana/babadan gelir veya aylığın ikisi bir arada alınamayacak ve hak sahibi aksini talep etmediği sürece bu ölüm aylıklarından fazla olanı ödenecektir. Kaldı ki 5510 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında kazanılmış haktan da söz etmek mümkün değildir...” denilerek davanın reddine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece “...Davacı vekili istinaf dilekçesinde, kurumun yapmış olduğu aylık kesme işleminin yanlış olduğunu kabul ederek babasından aldığı maaşını tekrar bağladığını ve birikmiş maaşlarını da hesaba yatırdığını belirtmiştir. Bu nedenle Dairemizce durum kurumdan sorulmuş, verilen cevapta 2013/26 nolu Kurum Genelgesi gereği aylığın 01/10/2016 tarihinden itibaren yeniden başlatıldığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı kurum dava açılmasına sebebiyet verdiğinden geniş anlamda vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumludur.
Açıklanan bu duruma göre dava konusuz kalmış olup, mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b maddesinin 2. alt bendi gereğince kaldırılarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği tespit edilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” denilerek,
“...Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b maddesinin 2. alt bendi gereğince kaldırılmasına, “dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,...” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, dava konusuz kalmadığını, Kurumun dava konusu işlemlerinde usule ve kanuna aykırı bir husus bulunmadığından mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının 11.12.1995 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı eşi üzerinden 5434 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine ölüm aylığı bağlanan davacının, 26.09.2011 tarihinde ölen 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden de 01.10.2011 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı daha sonra, davacı sigortalının gelir araştırması sonucu bağlanan ölüm aylığının bağlandığı tarih itibariyle davacının gelirinin yüksek olması nedeniyle iptal edildiği ancak iptal edilen ölüm aylığının 01.10.2016 tarihi itibariyle davacıya yeniden bağlandığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, iptal edilen ölüm aylığının davalı Kurum tarafından, kesildiği 01.05.2014 tarihinden itibaren değil 01.10.2016 tarihi itibariyle bağlanması nedeniyle, 01.05.2014-01.10.2016 tarihleri arasına ilişkin davacı talebi konusuz kalmadığından, esasa girilerek anılan döneme ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, davacı beyanına istinaden davanın konusuz kaldığından bahisle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yazılı biçimde tesis edilen kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 15.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.