12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/18060 Karar No: 2012/35501
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/18060 Esas 2012/35501 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/18060 E. , 2012/35501 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlığını taşıyan 10. maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir." hükmüne yer verilmiş, Tebligat Tüzüğü"nün 13 maddesinin 1.fıkrasına göre de, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa kendi müracaatı, diğer alakalıların bildirmesi, mevcut vesaik tahkikat veya sair suretlerle bilinen en son adresinde yapılır." düzenlemesi getirilmiştir. Postada Tebligat İşlemleri Rehberi"nin 45. maddesinde ise; "Tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. Muhatabın en son adresi, tebliğ evrakında kayıtlı bulunan adres olabileceği gibi, tebliğ yapacak dağıtıcının araştırma ve soruşturma ile öğrendiği adres de olabilir." şeklinde düzenleme yapılmıştır. Tebligat Kanunu"nun 10. ve 35. maddelerinde değişiklik yapan 6099 Sayılı Yasa, ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi olan 17.01.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Yukarıdaki hükümler gereğince, tebliğ yapılmak istenen kişinin bilinen en son adresinde tebliğ işleminin yapılması gerekmektedir. Somut olayda; her ne kadar borçlu tüzel kişinin ve Ticaret Sicil müdürlüğünce bildirilen Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan Beşiktaş’taki adresine çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade olunması üzerine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ yapılmış ise de; alacaklı tarafından, takipten önce, takibe konu faturalarda yazılı olan ...’daki adreste bu faturalarla ilgili noterden ihtarname tebliğ edildiğine göre, borçlunun bilinen son adresi faturada yazılı olan ... adresidir. Yukarıda açıklanan ilke uyarınca, bu hali ile borçlunun Ticaret Sicilinde bulunan ve Ticaret Sicil müdürlüğünce bildirilen adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğundan söz edilmesi olanaklı değildir (Hukuk Genel Kurulu"nun 04.11.2009 tarih ve 2009/12-408 Esas, 2009/486 Karar sayılı kararı). 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulu"nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 30.01.2012 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.