Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5773
Karar No: 2019/7418
Karar Tarihi: 15.10.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/5773 Esas 2019/7418 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/5773 E.  ,  2019/7418 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2017/1721-2017/1656
    Mahkemesi : Antalya 1. İş Mahkemesi
    No : 2015/195-2017/112

    Dava, 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılığın tespiti ile bu sürelere ait prim borcunun 6552 sayılı yapılandırma yasası kapsamında ödenebileceği istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığın, 29.04.2001 tarihli prim tevkifatına istinaden 01.05.2001 tarihinden itibaren başlatılması ve prim borçlarının 6552 sayılı Yasa kapsamında ödenmesine karar verilmesi istemidir.
    II-CEVAP:
    Davalı kurum vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    “...Toplanan tüm deliller ve değerlendirmeler ışığında; Dava, davacının ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşı olan 01.05.2001 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir. Davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa"da 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa"nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre, sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum"a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa"nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa"nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum"a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum"ca re"sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa"nın 36.maddesi kapsamında Kurum"un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur"a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum"a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur"un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re"sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re"sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa"nın lO.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye,Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T. Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine ortadadır.Yapılan incelemede, davacının sattığı ürünlerden tarım Bağ-Kur"a ilk prim kesintisinin 2001 Nisan ayında yapıldığı ancak kesintinin kurum hesaplarına aktarılmadığı, tevkifat sorumlusunun bu döneme ait liste ve mazbuzları da kuruma göndermediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile, “ Davacının davasının REDDİNE,...” kararı verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    “...Davacının teslim ettiği ürün sebebi ile prim tevkifatı yapıldığı sabittir. 2001 yılında gerçekleşen ürün teslimi dolayısı ile yapılan ilk tevkifat nisan 2001 tarihini taşımaktadır. Buna göre davacının takip eden ay başından itibaren yıl sonuna kadar tarım bağkur sigortalılığına karar verilmesi gerekirdi. Takip eden yıllar için davacının tarım sigortalısı sayılmasını gerektirecek ilgisinin varlığı yöntemince kanıtlanamamıştır. Tevkifat konusu ürünlerin davacı tarafından yapıldığı toplanan delillerle ortaya konmuştur. Kesintinin kurum kayıtlarına intikal ettirilip ettirilmediği hususu davacının sorumluluğundaki bir konu değildir. Bu konuda 21. Hukuk Dairesinin görüşü Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenmiştir.
    Sonuç olarak HMK"nın 353/1-b maddesinin 2. alt bendi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davacının 01.05.2001 - 31.12.2001 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı sayılması ve bu döneme ilişkin borçlarını 6552 Sayılı Yasa kapsamında yapılandırma hakkı bulunduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği tespit edilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile, “...1- Davacı vekilinin istinaf başvurusununun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
    2-Davanın kısmen kabulü ile; davacının 01.05.2001 - 31.12.2001 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı sayılması ve bu döneme ilişkin borçlarını 6552 Sayılı Yasa kapsamında yapılandırma hakkı bulunduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ...” kararı verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili; kurum işleminde bir hata bulunmadığını beyan ederek BAM kararının kısmen kabul edilen yönüyle bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    2926 sayılı Kanunun 2. maddesinde, Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın, 3. maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyette bulunanların Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılacakları belirtilmiştir.
    Anılan Kanunun 3.maddesinin (b) bendinde "Tarımsal faaliyette bulunanlar: kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya mahsus mahallerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından muhafazasını, taşınmasını sağlayanlar veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanmak suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanlar" olarak tanımlanmış, 5. maddesinde, sigortalı olmanın zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, 6. maddesinde ise, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce, sigortalılıklarının sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca aynı Kanunun 9.maddesi Kuruma re"sen tescil yükümlülüğü yüklemiştir.
    5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) maddesinde, köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan tarımsal faaliyette bulunanların sigortalı olacakları, anılan Kanunun 3. maddesinde ise tarımsal faaliyetin, “Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde; ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini ve/veya bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından; muhafazasını, taşınmasını veya pazarlanmasını,” ifade edeceği, 7. maddenin (b) bendinde sigorta hak ve yükümlülüklerinin “tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten” itibaren başlayacağı, 9. maddenin 1. fıkrasının 5. bendi gereği sigortalılığın “Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca muafiyet kapsamına girdiği yahut 65 yaşını doldurması nedeniyle talepte bulunduğu tarihten,” itibaren sona ereceği, 6. maddenin (ı) bendinde ise, Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenlerin ve 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanların 5510 sayılı Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta hükümleri çerçevesinde sigortalı sayılmayacakları belirtilmiştir. Kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan ve bildirimsiz kalan sigortalılar için 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına eşdeğer bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır. Ayrıca belirtilmelidir ki, tarımsal faaliyete kabul edilebilir süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda Tarım Bağ–Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi, tescil başvurusu, iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.09.2010 gün ve 2010/10-380 Esas - 2010/420 Karar numaralı ilamında da açıklandığı üzere, kendi adına ve hesabına bağımsız tarımsal faaliyete dayalı olarak yetiştirilen ürünlerin teslimi sırasında ürün bedelleri üzerinden tevkifat (prim kesintisi) yapılması durumunda zorunlu sigortalılık hak ve yükümlülüğünün tevkifat tarihini izleyen aybaşından itibaren başlatılarak ait olduğu yılın sonuna kadar ve devam eden yıllarda tevkifatlar var ise devam eden en son yılın sonuna kadar davacının sigortalı olarak kabul edilmesi gerekmekte olup, kamu kuruluşu niteliği taşımayan özel gerçek/tüzel kişilerce tevkifat gerçekleştirilmiş ise prim tutarının Kuruma aktarılması koşulu aranmaktadır.
    Dosya kapsamından; davacının, davalı Kurum tarafından 24.11.2014 tarihi itibariyle 4/1-d kapsamında tescilinin yapıldığı, 15.08.2001 tarihinden itibaren başlayan ve devam eden şeklinde Finike Ziraat Odası kaydının olduğu, ... Sebze ve Meyve Komisyoncusuna teslim etmiş olduğu ürünlerden dolayı 2001/4-5. aylarda düzenlenen ve bağ-kur prim tevkifatı bulunan müstahsil makbuzlarına istinaden 2926 sayılı kanun kapsamında 01.05.2001 tarihinden itibaren sigortalılık tescili talebinde bulunduğu, davalı Kurumun tevkifatların Kurum kayıtlarına intikal etmediği gerekçesi ile tescil işlemini reddetmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, Mahkemece, müstahsil makbuzlarındaki tevkifatların Kurum kayıtlarına intikal edip etmediği araştırılmaksızın eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bu nedenle Mahkemece yapılacak iş, makbuzlarda belirtilen bağ-kur prim tevkifatlarının Kurum kayıtlarına intikal edip etmediğinin araştırılması, kesintilerin Kurum hesaplarına intikal etmediğinin anlaşılması halinde davanın reddilmesinden ibarettir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi