12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/18075 Karar No: 2012/35488
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/18075 Esas 2012/35488 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/18075 E. , 2012/35488 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı senedin incelenmesinde keşidecisinin Abdullah Yunut, lehdarının takip yapan alacaklı ... olduğu, muteriz borçlunun ise senedin ön yüzünde adının ve imzasının mevcut olup, adının önünde “ŞAHİT” ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür. Takip dayanağı senedin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olup olayda uygulanması gereken 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 613.maddesi hükmüne göre aval poliçe veya alonj üzerine “aval içindir” veya buna benzer diğer bir ibare konulmak ve avali veren kimse tarafından imzalanmak suretiyle verilebilir. Ayrıca, aval şerhinde hangi şahsın borcunun tekeffül edilmesi amacıyla aval verildiği yazılmamışsa, keşidecinin yararına kabul edilir. Aval şekli yönden asıl borca bağlı ise de maddi hukuk yönünden ondan tamamen bağımsızdır. Hemen ifade edilmelidir ki, aval kaydının içeriğinden bunun kambiyo için olduğu anlaşılmalı, bir nevi kendine özgü kefaleti ortaya koymalıdır. Senet üzerine konulan her imza kural olarak, aval hükmünde ise de yorumu gerektirmemelidir. Dolayısıyla, ancak yorumu gerektirmeyen bir imza aval sayılır. Senede zorunlu unsurlar dışında konulan seçimlik imza ve kayıtlar olmazsa olmaz şartlardan değildir. Senede şahit sıfatıyla imza konulmasını engelleyen bir hüküm bulunmadığı gibi, seçimlik bu kayıt senet metnine etkili olmayacak ve senedin geçersizliğini de gerektirmeyecektir. Bir kaydın aval olduğunun kabulü için yoruma muhtaç olmaması gerekir. Senedin huzurunda imzalandığını tevsik anlamında konulan “şahit” ibaresi ile karşısındaki isim ve imzanın; senet bedelinin kısmen veya tamamen vade tarihinde hamile karşı ödeme yükümlüğünü içerdiğini, dolayısıyla aval anlamına geldiğini kabul etmek olanaklı değildir. Aval niteliğinde olmayan, şahit olarak konulan kaydın imzacısının senet bedelini lehdara karşı ödeme yükümlülüğünün de olmayacağı açıktır (Hukuk Genel Kurulu’nun 02.07.2008 tarih ve 2008/12-475 esas, 2008/462 karar sayılı kararı). O halde mahkemece itirazın kabulü yerine bu hususun göz ardı edilerek reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.