16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3393 Karar No: 2018/1257 Karar Tarihi: 11.04.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3393 Esas 2018/1257 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi 2017/3393 E. ve 2018/1257 K. sayılı kararında, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. İncelemeler sonucunda sanığın ByLock programını kullandığına dair detaylı bir rapor olmamasına rağmen, sanığın kendi ifadelerinde ve diğer delillerde ByLock kullanımını ikrar ettiği ve FETÖ/PDY'nin hiyerarşik yapısına dahil olduğunun kabulü için yeterli delil olduğu ifade edilmiştir. Temyiz dilekçesiyle ileri sürülen nedenlerin yerinde görülmediği gerekçesiyle temyiz davası reddedilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şu şekildedir: 3713 sayılı Kanunun 3, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 53, 58/9 ve 63.
16. Ceza Dairesi 2017/3393 E. , 2018/1257 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 3, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 53, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın ByLock kullandığına dair detaylı tespit, araştırma ve değerlendirme yapılmamış ise de; sanığın müdafii huzurunda alınan aşama ifadelerinde ve sorgusunda ByLock adlı programı kullandığını, kendisine ait olan şifre ile programa giriş yaptığını ikrar ettiği, toplanan diğer delillerin de sanığın ikrar niteliğindeki ifadesini doğruladığı ve sanığın silahlı terör örgütü olan FETÖ/PDY’nin hiyerarşik yapısına dahil olduğunun kabulü için yeterli olduğu, sanık ile ilgili hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.