Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11671
Karar No: 2017/2654
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11671 Esas 2017/2654 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/11671 E.  ,  2017/2654 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ..., asli müdahil ... Yönetimi ve davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 1995 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 140 ada 89, 92, 95, 121 ve 123 parsel; 134 ada 32 ve 28 parsel; 139 ada 45 parsel; 145 ada 16, 11, 12 ve 13 parsel; 141 ada 5 ve 8 parsel sayılı sırasıyla 15.500,00 m2, 11.112,00 m2, 3.504,00 m2, 2.403,00 m2, 4.805,00 m2, 5.711,00 m2, 6.713,00 m2, 3.105,00 m2, 8.929,00 m2, 3.311,00 m2, 5.017,00 m2, 3.303,00 m2, 10.570,00 m2, 8.874,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar belgesizden, Rumlardan kalma yer olmaları ve zilyetlikle iktisabın mümkün olmaması nedeniyle tarla niteliğiyle ... adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Aynı yer, 140 ada 72, 73, 74, 76, 77 ve 78 parsel sayılı sırasıyla 8.791,00 m2, 18.980,00 m2, 7.692,00 m2, 11.388,00 m2, 5.794,00 m2, 5.894,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar ise 1936 tarih 2449 sayılı ... adına kayıtlı olan vergi kaydına istinaden zilyetlikle iktisabın mümkün olmaması nedeniyle tarla niteliğiyle ... adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir.
    Davacılar vekili asıl ve birleşen dava dosyalarına sunduğu dava dilekçeleri ile söz konusu parsellerin muris ...’tan intikal edip mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu müvekkillerine kaldığı iddiasıyla tapu kayıtlarının iptali ve davacılar adına tapuya tescilini talep etmiştir. ... Yönetimi ise 31/12/2014 havale tarihli dilekçesiyle davaya müdahale talebinde bulunmuş ve taşınmazların ... vasfıyla ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 140 ada 89 parsel sayılı taşınmazın 05/06/2011 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A1) harfi ile gösterilen 1.929,60 m2, (A2) harfi ile gösterilen 536,75 m2"lik kısmının, 141 ada 5 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 1.278,39 m2"lik kısmının, 140 ada 78 parsel sayılı taşınmazın (A1) harfi ile gösterilen 800,00 m2, (A2) harfi ile gösterilen 1.201,86 m2"lik kısmının, 140 ada 123 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 363,36 m2"lik kısmının, 145 ada 13 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 292,88 m2"lik kısmının, 145 ada 11 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 465,75 m2"lik kısmının, 145 ada 12 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 1.352,97 m2"lik kısmının tapu kayıtlarının iptali ile ... vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan kısımlar ile dava konusu diğer taşınmazların tamamının ise tapu kayıtlarının iptaline ve davacılar ile dava dışı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ve asli müdahil ... Yönetimi vekili tarafından esasa, davacılar vekili tarafından ise yargılama giderlerine ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. madde hükmüne göre yapılmıştır.
    Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki;
    1) Dava dilekçesinde ve karar başlığında davacı olarak adı geçmeyen, ancak asıl ve birleşen dosya davacılarının kök murisi ...’ın mirasçıları arasında yer alan ve dava dilekçesinin sonuç kısmında lehine hüküm kurulması istenilen ...’ın usulünce açılmış bir davası veya davaya katılımı olmadığı gibi, dava dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamede de ismi yer almadığı halde, mahkemece yanılgıya düşülerek onun tarafından da dava açılmış olduğu kabulüyle lehine davanın kısmen kabulüne karar verilip, çekişmeli taşınmazlara ilişkin tapu iptali ve tescil talebi bakımından hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
    2) Asıl ve birleşen dosya davacıları çekişmeli taşınmazların kök murisleri ...’tan mirasçılarına intikal ettiği ve mirasçılar arasında yapılan taksim ile kendilerine kaldığını iddia etmişlerse de keşifte dinlenen yerel bilirkişiler taşınmazların ...’tan mirasçılara intikal ettiğini doğrulamışlar, ancak mirasçılar arasında taksim yapılıp yapılmadığını, kız çocukların davacı erkek kardeşlerine kendi hisselerine düşen yerleri verip vermediklerini bilmediklerini beyan etmişlerdir. Sadece, keşifte dinlenen tek bir tanık çekişmeli taşınmazlardaki taksim olgusunu doğrulamıştır. Davacılar tarafından birleşen 2005/53 Esas sayılı dava dosyasına taksim olgusunu ispata ilişkin delil olarak sunulan ve ... mirasçıları arasında yazılı olarak muristen kalan yerlerin paylaşımına ilişkin yapılan anlaşma senedi başlıklı belge incelendiğinde ise mirasçılardan ... ve ...’ın imzasının yer almadığı görülmüştür. Mahkemece keşifte dinlenen tek bir tanık beyanı ve ilgili anlaşma senedine itibar edilerek taksim olgusunun ispatlandığı kabul edilmişse de, dosyadaki mevcut deliller karşısında taksim olgusunun ispatlandığını söylemek mümkün değildir. Davacılar tarafından taksim iddiasına dayanıldığından, paylaşımın yapıldığının ispatı da iddia eden tarafa yani davacılara aittir. Taksim olgusu ise her türlü delille ispatlanabilir. Bu anlamda davacıların göstereceği tüm deliller toplandıktan, anlaşma senedinde imzası yer almayan mirasçılar tanık olarak gösterildiği takdirde duruşmada beyanları alınıp zapta geçirildikten sonra birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
    3) Mahkemece hükme esas alınan ve 2006 yılında yapılan keşifte hazır bulunan ziraat bilirkişi raporuna göre; çekişmeli taşınmazlardan 140 ada 72, 73, 74, 89, 92, 95 ve 121 sayılı parseller ile 134 ada 32 ve 145 ada 13 sayılı parsellerin üzerinin boz halde olduğu, bazılarının 25-30 yıldır bazılarının da 4-5 yıldır ekilip biçilmediği tespit edilmişse de mahkemece özellikle 25-30 yıldır tarım yapılmayan taşınmazlarda iradi terk olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği de irdelenmemiştir. Bu anlamda, mahkemece çekişmeli taşınmazlarda kullanım olmamasının iradi terk anlamına gelip gelmediğinin belirlenmesi amacı ile taşınmazların ne kadar zamandır boş vaziyette olup kullanılmadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle tesbit edilmeli, taşınmazın öncesinde ne şekilde tasarruf edildiği ayrıntılı biçimde açıklattırılmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    4) Bundan başka, yine mahkemece hükme esas alınan ve 2011 yılında yapılan keşifte hazır bulunan ... bilirkişi raporuna göre; çekişmeli taşınmazlardan 140 ada 89 sayılı parselin ... içi açıklık niteliğinde olup, ... sayılan yer olarak değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiş ve rapora ekli memleket haritası ve hava fotoğrafları denetlendiğinde de söz konusu tespitin doğru olup, taşınmazın dört tarafının ormanla çevrili olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde tanımlanan ... içi açıklık konumunda olduğu anlaşılmıştır. ... içi açıklık niteliğinde bulunan bu bölüm zilyetlikle kazanılamaz ve özel mülke dönüşmez. Ancak mahkemece söz konusu parselin sadece (A1) harfi ile işaretli kısmının tapu kaydının iptali ile ... vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, parselin geri kalan bölümü
    bakımından ise tapusu iptal edilerek davacılar adına özel mülke dönüşecek şekilde tapuya tesciline yönelik hüküm kurulmuştur. Bu yönler gözetilmeden mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda 1, 2, 3 ve 4 sayılı bentlerde açıklanan nedenlerle; davacılar, davalı ... ve asli müdahil ... Yönetimi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/03/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi