21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/728 Karar No: 2016/3392 Karar Tarihi: 03.03.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/728 Esas 2016/3392 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/728 E. , 2016/3392 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/11/2013-16/02/2015 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, tarafların sulh olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R
Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Yasa"nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/9.) maddelerinden almaktadır. Sözü edilen 6.maddede, çalıştırılanların, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Anılan yasanın 79/10. maddesinde ise, sigortalıların, çalışmalarının tespiti ile ilgili dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, hizmet tespitine ilişkin davalar sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir. İçerisinde bulunduğu yasal statünün belirlediği durum mahkemece doğrudan dikkate alınır. Davalı işverenin davacı ile sulh olması ya da davayı kabul etmesi hakimi bağlamaz. Bu nedenle hâkim, kendiliğinden araştırma yapma yetkisine sahiptir. Bu yetki kapsamında, gerektiğinde tanık ve diğer deliller yoluyla gerçeği re’sen bulma yükümlülüğü bulunmaktadır. Hal böyle olunca Mahkemece, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile esas hakkında karar verilmesine yer olamadığına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.