KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A- Temyiz süresi yönünden halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısı tarafından dilekçenin karar tarihinden itibaren bir aylık süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca O Yer Cumhuriyet Savcısının TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, B- Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Sanığın 11/03/2010 tarihli dilekçesinde epilepsi hastası olduğunu bildirmesi, yine temyiz dilekçesinde; epilepsi hastası olduğunu, fiil ehliyetinin bulunmadığını belirtmesi ve katılan ..."in 01/03/2013 tarihli duruşmada “...bildiğim kadarıyla akli dengesinin yerinde olmadığı söyleniyor...” şeklindeki beyanı karşısında, sanığın suç tarihi itibariyle TCK"nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda CMK’nın 74. maddesine göre gözlem altında tutulup usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Kabule göre de; a- Sanığın polis merkezine geldiği sırada, nöbetçi olan polis memuru ile arasında çıkan tartışmaya müdahale eden katılan ..."a "sen buranın polisisin ben seni eve giderken öldürürüm" şeklinde sözler söydiğinin kabul edildiği olayda, sanığın eyleminin bütün halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu düşünülmeden, suç vasfında yanılgıyla tehdit suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi, b- Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan hüküm kurulurken doğrudan TCK"nın 125/3-(a) madddesinin uygulanmaması, c- TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmiş olması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/01/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.