Esas No: 2021/5411
Karar No: 2022/6355
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/5411 Esas 2022/6355 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın cinsel taciz suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu ancak daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan kararla sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Dosya incelendiğinde ise sanığın ikinci eyleminde cinsel tatmin amacıyla hareket ettiğine dair herhangi bir kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu nedenle sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayini yapıldığı belirtildi. Bu durum karşısında sanığın temyiz itirazlarının yerinde görülmesi sonucu hüküm bozuldu. Hükmün bozulmasında rol oynayan kanun maddeleri ise şöyle ifade edildi:
- Cinsel taciz suçu için TCK'nın 105/1. maddesi
- Basit yargılama usulüne dair kanuni düzenleme için 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesi
- Geçici 5. madde için 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı
- Zincirleme suç hükümleri için TCK'nın 43/1. maddesi
- Hüküm bozulması için ise 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz (mağdure ...,...,...,e karşı)
HÜKÜM : Atılı suçtan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edilerek gereği görüşüldü:
Sanığın işlediği kabul edilen ilk eylemin 5237 sayılı TCK'nın 105/1. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkumiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1/c bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan ''kovuşturma evresine geçilmiş'' ibaresinin, aynı bentte yer alan ''basit yargılama usulü'' yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dosya kapsamına göre sanığın 02.04.2014 günlü mağdureleri takip edip mağdure Seda'ya göz kırpması şeklinde gerçekleşen ikinci eyleminde cinsel tatmin amacıyla hareket ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığının anlaşılması karşısında eylemini bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda gerçekleştirdiğinden bahisle hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanarak 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi gereğince artırılması suretiyle fazla ceza tayini
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.