16. Hukuk Dairesi 2016/3625 E. , 2018/6564 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sonucu ... İlçesi... Köyü çalışma alanında bulunan 140 ada 7 parsel sayılı 4.181,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz malikinin kim olduğu belirlenemediği belirtilerek ham toprak vasfıyla ... adına, 141 ada 1 parsel sayılı 3.147,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., 140 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tamamına, 141 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payına yönelik olarak miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına; davalı davacı ... ise, 141 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ...’ın davasının kısmen kabulüne, 140 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 20.05.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı davacı ...’nin davasının kabulüne, 141 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile köy boşluğu olarak tescil harici bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 141 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; Dava ... sonrası nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu 141 ada 1 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfı ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kimsenin kullanımında olmadığı ve köy boşluğu vasfında olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılmasına karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece yapılan keşif ve keşif sonucu dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarında taşınmazın ekonomik yarar sağlayan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Hal böyle olunca, taşınmazın ekonomik yarar sağlayan yerlerden olduğu belirlendiğine göre çekişmeli taşınmazın ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle köy boşluğu olarak tescil harici bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ...’nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Dava konusu 140 ada 7 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece 20.05.2013 fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile belirtilen bölüm yönünden davacı lehine zilyetlikle iktisap koşulları oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; Aynı taşınmaz bölümü ile ilgili olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1990/64 Esas, 1994/33 Karar sayılı dosyası ile davacı ... tarafından ... ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine tescil davası açılmış ve yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karar 05.10.1995 tarihinde Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından onanmış ancak onama kararı taraflara tebliğ edilmemiştir. Bu haliyle anılan mahkeme kararı karar düzeltme süreci tamamlanmadığından henüz kesinleşmemiştir. Sözü edilen hükmün kesinleşmesi halinde, konusu, tarafları ve sebebi göz önünde bulundurulduğunda taraflar arasında kesin hüküm oluşturacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda sözü edilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1990/64 Esas, 1994/33 Karar sayılı dava dosyasındaki Yargıtay ilamının taraflara tebliği sağlanarak bu dosyanın kesinleşmesi beklenilmeli, anılan dosyanın kesinleşmesi halinde belirtilen dosyada hükme esas alınan kroki ile iş bu temyize konu dosyadaki kroki çakıştırılmalı, çakışan bölümler yönünden önceki tarihli dosyanın kesin hüküm niteliğinde bulunduğu göz önünde bulundurulmalı, sözü edilen karara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi halinde ise karar düzeltme sürecinin sonuçlanması beklenilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.