21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2201 Karar No: 2016/3381
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/2201 Esas 2016/3381 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/2201 E. , 2016/3381 K. "İçtihat Metni"
Davacı, kurum işleminin iptaliyle emekli maaşının ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi ve muvazaalı boşanmış olması sebebiyle babasından almakta olduğu yetim aylığının durdurulması ve yersiz ödeme gerekçesiyle adına borç çıkarılmasına dair kurum işleminin iptali ile ödenmeyen aylıklarının faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hakkında verilen boşanma kararı kesinleşen davacıya ölü olan sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle başlangıç tarihi itibariyle kesilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk işleminin tesis edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda istem aynen hüküm altına alınmıştır. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir. Somut olayda, davacı ve eşi 23/09/2011 tarihinde boşanmışlardır. Davacıya babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 23/03/2012 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı başlangıç tarihi itibariyle kesilerek, Kurumca, yapılan ödemeler borç kaydedilmiştir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır. 23/03/2012 tarihli Kontrol Raporunda; adresine gidildiği, 1. kattaki komşulara davacının durumunun sorulduğu, komşuların burada davacının annesi Hanımın oturduğunu, davacının 2 yan apartmanda kocasıyla ikamet ettiğini söyledikleri, Apartmanında yapılan araştırmada davacının eşi ve 2 kızı ile beraber ikamet ettiğinin belirtildiği, apartman girişinde karşılaşılan yan komşularının davacının şu anda evde olduğunu ve kapıları çalınırsa bu durumun görülebileceğini söyledikleri bildirilmiştir. Somut olayda, duruşmada ifadesi alınan "ün davacının boşandığı eşi "ın 22/05/2012 tarihinde adresini taşıdığını belirttiği, bu tarihin kontrol raporunun düzenlenmesinden sonraya denk geldiği, davacının, boşandığı eşinin ve kızlarının boşanmadan sonra hangi adreste kiminle oturduklarına dair tanık beyanları arasında çelişkiler bulunduğu anlaşıldığından 23/03/2012 tarihli Kontrol Raporunda tespit edilen hussular da dikkate alındığında davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.