Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15619
Karar No: 2015/943
Karar Tarihi: 26.01.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/15619 Esas 2015/943 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı bir banka, davacı tarafından kefil olarak imzalanan kredi sözleşmesinin bonosunu tahsil etmek için icra takibi başlatmıştır. Davacı ise, söz konusu bononun sadece belirli bir sözleşmenin teminatı olduğunu iddia etmiş ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, davacının kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmesi nedeniyle 400.000 TL borçlu olduğunu kabul ederek davanın reddine karar vermiştir. Karar temyiz edilmiş ve Yargıtay, davanın cevaplanması için daha fazla delil toplanması gerektiğini belirtmiştir.
Kanun Maddeleri: Ticaret Kanunu (6102)
19. Hukuk Dairesi         2014/15619 E.  ,  2015/943 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili; dava dışı...Şti. ile davalı banka arasında akdedilen ve üzerinde miktar yazılı olmayan 07.03.2008 tarihli kredi sözleşmesi ile bu sözleşmenin teminatı olarak düzenlenen tarih ve miktar hanesi boş bononun müvekkili tarafından kefil sıfatıyla imzalandığını, ancak davalı bankanın dava dışı ... Şti."ne 07.03.2008 tarihli kredi sözleşmesinden daha önce kullandırdığı ve müvekkilinin imzasının bulunmadığı bir başka kredi sözleşmesi uyarınca verilen 19.12.2007 tarihli teminat mektubu bedelini müvekkilinden talep ettiğini ve müvekkilinin imzaladığı kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen bononun da sonradan 3.000.000-TL (üç milyon Türk Lirası) bedelli olacak şekilde doldurularak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, müvekkilinin icra takibine konu 3.000.000-TL (üç milyon Türk Lirası) bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkili bankanın kredi sözleşmesi uyarınca 400.000-TL (dörtyüzbin Türk Lirası) alacağının tahsili için takip başlatıldığını, ihtiyati haciz sonrası sehven ödeme emrinin 3.000.000-TL (üç milyon Türk Lirası) olarak davacı borçluya gittiğini, ancak bu maddi hatanın düzeltilerek davacı borçluya yeniden 400.000-TL bedel üzerinden ödeme emri gönderilerek tebliğ edildiğini, dolayısıyla 2.600.000-TL"lik maddi hata yapılan kısım düzeltildiğinden bu yönden karar verilmesine yer olmadığına, diğer kalan 400.000-TL"lik kısmın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı banka her ne kadar 3.000.000-TL üzerinden takip başlatmış ise de, bu talebinin 2.600.000-TL"sinden vazgeçtiği ve bu miktarla ilgili talebini geri çektiğinin anlaşıldığı, davacının kefil sıfatıyla sözleşme imzaladığını kabul ettiği sabit iken, sözleşmenin içeriğinden haberdar olmadığını ve sözleşmede miktarın yer almadığını iddia etmesinin basiretli bir işadamından beklenen davranış olmadığı, davacının davalı bankaya karşı 400.000-TL borçtan sorumlu olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava; icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı taraf dava konusu bononun sadece davacının imzalamış olduğu 07.03.2008 tarihli kredi sözleşmesinin teminatı olduğunu, bir başka deyişle bu bononun kendisinin imzasını taşımayan 17.11.2006 ve 02.04.2007 tarihli kredi sözleşmelerinin teminatı olmadığı iddasını yazılı delille ispatlayamamıştır. Bu durumda dava konusu bononun dava dışı... .....Şti. ile davalı banka arasındaki tüm sözleşmelerden kaynaklanan alacağın teminatını teşkil ettiği anlaşılmaktadır.
    Davalı banka 3.000.000-TL"den (üç milyon Türk Lirası) takibe geçmiş ise de, dava tarihinden sonra alacağın 400.000-TL olduğunu belirtmiş olduğundan, davalı bankanın takibe konu 2.600.000-TL"ye yönelik beyanı mahkemece değerlendirilerek ve davalı bankanın kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp, dava dışı asıl borçlunun davalı bankaya olan borç miktarı tespit edildikten sonra davacının sorumlu olduğu borç miktarı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığında, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi