Esas No: 2006/6537
Karar No: 2007/6823
Karar Tarihi: 31.10.2007
Eser Sözleşmesi - Fatura - İspat Yükü - İtiraz - İtirazın İptali - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2006/6537 Esas 2007/6823 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Bodrum İcra Müdürlüğünün dosyası kapsamından aldığı faturalara dayanarak davalıdan alacağını talep etmiştir. Ancak, davalı, yapılan iş miktarını ve bedelini kabul etmemiştir. Faturaların kabul edilebilmesi için yasal delillerle kanıtlanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, faturaların temerrüd faizine yönelik davalı itirazının iptali kararı da doğru bulunmamıştır. Kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: İİK Madde 67, BK Madde 101, BK Madde 104/son, TTK Madde 23.
15. Hukuk Dairesi 2006/6537 E., 2007/6823 K.
15. Hukuk Dairesi 2006/6537 E., 2007/6823 K.
- ESER SÖZLEŞMESİ
- FATURA
- İSPAT YÜKÜ
- İTİRAZ
- İTİRAZIN İPTALİ
- 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ]
- 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 23 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, İİK"nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, icra takibine borçlu davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
Bodrum İcra Müdürlüğü"nün 2005/558 takip sayılı dosyası kapsamından; davacının 24.12.2004 tarihli ve 1.719,00 YTL, 3.592,00 YTL ve 134,00 YTL tutarlı faturaları dayanak alarak fatura tarihleri ilâ icra takip tarihi arasındaki süre için işlemiş temerrüt faizleri tutarları da dahil olmak üzere toplam 5.879,00 YTL alacağın davalıdan tahsilini istediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ve verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının Muğla-Bodrum İlçesi Ü... Sokakta bulunan 15/2 numaralı taşınmazının elektrik işlerinin davacı tarafından yapılmasına ilişkin yanlar arasında "sözlü" eser sözleşmesinin yapıldığı çekişmesizdir. Davacı, icra takibine dayanarak alınan faturalarda gösterilen işleri yaparak teslim ettiğini ve iş bedelinin faturalarda gösterilen toplam miktar olduğunu ileri sürmekte; davalı ise, yapılan işlerin faturalarda gösterilen miktarlarda olmadığını, bedelin yüksek gösterildiğini ve yapılan işin bedelinin ödendiğini savunmaktadır. Buna göre, yapılan iş miktarı ve iş bedeline yönelik olarak yanlar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
TTK"nın 23. maddesi gereğince, iş sahibi davalıya yüklenici davacı tarafından tebliğ edilen faturanın kapsamının kesinleşmesi ve dolayısıyla davalıyı bağlayıcı olabilmesi için, fatura konusu işlerin yüklenici tarafından yapılarak davacıya teslim edilmiş olduğunun ve tebliğinden itibaren (8) gün içinde de faturalara davalı tarafından itiraz olunmadığının yasal delillerle davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Az yukarıda açıklandığı üzere, icra takibi ve dava dosyasına dayanak alınan faturalarda gösterilen işlerin tamamının davacı yüklenici tarafından yapılarak kendisine teslim edildiği davalı iş sahibi tarafından kabul edilmemiştir. O halde, takibe dayanak alınan faturalarda gösterilen işlerin davacı tarafından yapılarak davalıya teslim edilip edilmediğine ilişkin taraf delillerinin sorulup tespiti ile belirlenmesi ve yerinde uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılmak suretiyle de faturalara konu tüm işlerin yapılmış olduğunun saptanması ve faturaların da yasaya uygun şekilde davalıya tebliğ edilmiş olmasına karşın yasal süresi içinde davalı tarafından itiraz olunmaması durumunda faturaların kesinleşmiş olduğu kabul edilerek asıf alacak tutarının davalı tarafından yapılan itirazın iptaline mahkemece karar verilmelidir. Aksi halde ise; iş bedelinin yanlarca kararlaştırılmamış olduğu gözetilerek, BK"nın 366. maddesi hükmü gereğince davacı tarafından yapılan işlerin bedeli, uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak işlerin yapıldığı tarihteki piyasa rayiçlerine göre mahkemece belirlenip, varılacak sonuca göre iş bedeli hakkında karar verilmelidir.
Açıklanan bu hususlar gözetilmeden, eksik araştırma ve soruşturma sonucu ve işin uzmanı olmayan bilirkişiden alınan rapor hükme dayanak alınarak karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Diğer yandan, icra takibine dayanak alınan faturalar, BK"nın 101. maddesinde öngörülen nitelikte ve davalıyı borçlu temerrüdüne düşüren ihtar niteliğinde olmadığı halde, fatura tarihleri ilâ icra takip tarihi arasındaki süre için işlemiş temerrüt faizine yönelik davalı itirazının iptaline karar verilmesi de doğru olmamıştır. Ayrıca, BK"nın 104/son maddesine aykın olarak takip konusu işlemiş temerrüt faizine temerrüt faizi uygulanması sonucunu doğurur şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle davalının temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin haranın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 31.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.