11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4891 Karar No: 2017/1574 Karar Tarihi: 06.03.2017
Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4891 Esas 2017/1574 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, işyerine ait fatura koçanlarını kaybettiğini bildirerek müracaatta bulunmuş ancak sonradan bulduğu bir koçandan sahte fatura düzenlemekle suçlanmıştır. Tanıkların ifadeleri ve dosya içeriği göz önünde bulundurulduğunda sanığın suçlu olduğuna dair yeterli delil bulunmamaktadır. Ancak mahkeme, ceza miktarını belirlerken kanun maddelerinin yanlış uygulanması, suç tarihindeki bir eksikliğin yazılması ve ilgili kanun maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi gibi sebeplerle kararı bozmuştur. Kanun maddeleri: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/4891 E. , 2017/1574 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanık hakkında işyerine ait 2002 yılında bastırdığı fatura koçanlarını kaybettiğine dair 01.09.2003 yılında Boztepe Malmüdürlüğü‘ne müracaatta bulunmasına rağmen, bu faturalardan 3 adedini 2005 yılında sahte olarak düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın kaybettiğini bildirdiği fatura koçanlarında birisini daha sonra bulduğunu ve gerçek bir ticari alışverişe istinaden bu koçandan 3 adet fatura düzenlediğini, belirtilen dönemlerde ticari faaliyetinin mevcut olduğunu savunması ve işyerine ait 12.08.2005 tarihli elektrik faturasını dosyaya delil olarak ibraz etmesi, tanıklardan ...‘nin sanıkla aralarındaki ticari ilişkiyi doğrulaması ve tanık hakkında sahte fatura kullanmak suçundan düzenlenmiş herhangi bir vergi suçu raporu ile açılmış dava bulunmadığının tespit edilmesi, tanık Fahri Temer‘in 2005 ve 2006 yıllarında sanığa ait hızar atölyesinde çalıştığını belirterek, sanığın ticari faaliyetinin devam ettiğine dair savunmasını onaylaması, sanığın işyeri sahibi olan ...‘ın beyanında sanıkla ile aralarında yazılı bir kira sözleşmesi bulunmadığını, sanığın işyerinden ne zaman ayrıldığını tam olarak bilmediğini bildirmesi, MEDAŞ kurumunun cevabi yazısında 30.10.2009 tarihli özelleşme işlemi öncesine ait kayıtlara ulaşılamadığının tespit edilmesi karşısında, sahte olarak düzenlendiği iddia olunan fatura sayısı ve fatura bedelleri toplamı ile tüm dosya içeriğine göre, sanığın 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlediğine dair her türlü kuşkudan uzak cezalandırılmasına yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabule göre de; a) 2005 takvim yılında yüklenen eyleme öngörülen ceza miktarının 213 sayılı Yasanın 359/b-1. maddesi uyarınca alt sınırının 18 ay hapis cezası olduğu gözetilmeden ve ceza miktarı belirlenirken teşdiden ceza tayin edildiği de belirtildiği halde, sanık hakkında temel cezanın 1 yıl 4 ay hapis cezası olarak esas alınması, b) Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin ilgili takvim yılında düzenlenen en son fatura tarihi olduğu gözetilmeden, 01.11.2005 olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında 2005 yılı olarak eksik yazılması, c) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 06.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.