11. Ceza Dairesi 2015/7537 E. , 2017/1572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Yumruk İletişim isimli işyeri yetkilisi olan sanığın katılan adına bilgi ve rızası dışında 1 adet sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinden bahisle hakkında açılan kamu davasında, sanığın savunmasında suçlamaları kabul etmediğini beyan etmesi, temyiz dilekçesinde ise işyerinin Karacadağ İletişim isimli işyerinin alt bayisi olduğunu, suça konu GSM abonelik sözleşmelerinin Karacadağ İletişim yetkilileri tarafından düzenlendiğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, Karacadağ İletişim"in suç tarihindeki yetkilisi tespit edilerek, sanığın savunması doğrultusunda ifadesine başvurulması ve gerektiğinde sanık, Karacadağ İletişim"in yetkilisi ile ilgili personelin suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek imza ve yazı örnekleri getirtilip, huzurda alınan yazı ve imza örnekleri ile birlikte GSM abonelik sözleşmesi üzerindeki yazı ve imzaların sanığın ya da Karacadağ İletişim"in yetkilileri ile personelinin eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş‘den sorulmak suretiyle suça konu hattın aktivasyon işleminin hangi bayi tarafından yapıldığının tespiti ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
2-Suçun sübutu halinde, UYAP sisteminde yapılan araştırmada, sanığın benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle hakkında açılmış davalar bulunduğu anlaşılmakla; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan sahtecilik suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, bu dosya ile benzer nitelikteki dosyaları, UYAP ortamından ve sair surette tespit edilebilecek derdest dosyaların olanak bulunması halinde birleştirilmesi, birleştirme imkanı yoksa ilgili dosyaların celp edilerek geldikleri son durum itibariyle özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı birer suretinin dosyaya intikalinin sağlanması ile hükümden sonra 19.02.2014 tarih 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek ve değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa önödeme önerisinde bulunulması suretiyle hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
3-Adli Emanetin 2013/232 sırasında kayıtlı suça konu abonelik sözleşmesi hakkında karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 06.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.