22. Hukuk Dairesi 2018/7475 E. , 2018/14447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalının vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı işçi, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı ... Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünde süreli/geçici işçi statüsünde 1986 yılında çalışmaya başladığını, işyerinde akdedilen TİS tarafı ... Sendikası üyesi olduğunu, 2001/Şubat ayında belirsiz süreli daimi kadrolu işçi statüsüne geçirildiğini ve 2005 yılına kadar bu statüde çalıştığını, bu tarihte Özel İdareye devredildiğini, devirden sonra da davalı ... nezdinde çalışmasını devam ettirdiğini, 2001 yılından önce süreli ve geçici kadroda geçen çalışmalarının ücret intibakında nazara alınmaması sonucu TİS ne göre hatalı intibak yapıldığını, hatalı intibak işlemi sonucu ücretlerinin ve ücrete bağlı alacaklarının eksik ödendiğini iddia ederek ücret, yıpranma primi, akdi ikramiye, ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, husumet itirazında bulunarak, davacının ... tüzel kişiliği sona ermeden emekli olduğunu, davada hasmın kim olacağının ... Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu Başkanlığından sorularak gelecek cevaba göre bildirilen kurumun davada taraf sıfatı ile muhatap alınmasının uygun olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davacının sürekli işçi kadrosuna geçmenin şartlarını bildiği halde aradan on yıldan fazla süre geçtikten sonra protokol hükümlerini gözönünde bulundurmaksızın ücretin eksik belirlendiğini ileri sürerek fark ücret ve buna bağlı diğer işçilik alacakları talebinde bulunmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar her iki tarafça temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davalı taraf sıfatının belirlenmesi konusunda uyuşmazlık mevcuttur.
12.11.2012 tarihli 6360 sayılı Ondört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmiyedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 1. maddesinin 2. fıkrası ile ... İli dahil sayılan illerde büyükşehir belediyesinin kurulduğu, 5. fıkrasında bu sayılan illerdeki il özel idarelerinin kaldırıldığı, yürürlük başlıklı 36. maddesinde de kanunun bu hükümlerinin ilk mahalli idareler seçiminde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Anılan Kanunun kabul edildiği tarihten sonraki ilk mahalli idareler seçimi ile yürürlüğe girmesiyle ... İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği sona ermiştir.
6360 sayılı Kanun"un 3. maddesinin 2. fıkrasıyla; mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılacağı, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22.02.2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılacağı ve yerine getirileceği, söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluş olduğu açıkça düzenlemiştir. Bu durumda kaldırılan il özel idareleri hakkındaki davaların ilgilisine göre devredildiği kurum ve kuruluşa yöneltileceği tartışmasızdır. Somut uyuşmazlıklarda öncelikle dava konusunu oluşturan faaliyet ve işlemlerle ilgili konuların hangi kurum ve kuruluşlara devredildiği ve devralanın tüzel kişiliğinin de bulunup bulunmadığı belirlenerek davalı sıfatının kime yöneltileceğinin tespiti gerekir.
Tüzel kişiliği sona eren il özel idarelerinin devir, tasfiye ve paylaştırılma işlemlerini düzenleyen 6360 sayılı Kanun"un geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında; devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere vali tarafından, bir vali yardımcısının başkanlığında, valinin uygun göreceği kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarının katılımıyla devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kurulacağı bu komisyona yardımcı olmak üzere valinin görevlendirmesi ile alt komisyonlar da kurulabileceği, 4. fıkrasında bu kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idareleri; personelini, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçlarını bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde valiliğe bildireceği, bu idarelerin taşınmazlarının satışı, tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmaları İçişleri Bakanlığının onayına bağlı olduğu, 5. fıkrasında ise tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerinin her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığına, büyükşehir belediyesine ve bağlı kuruluşuna veya ilçe belediyesine devredilmesine karar verileceği, devir işlemi, yapılacak ilk mahalli idareler genel seçimi tarihinde uygulamaya konulacağı Maliye Hazinesine devredilen taşınmazlar Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla kullanmakta olan kurumlara tahsis edilmiş sayılacağı Hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye Bakanlığınca, bu Kanun"un 1. maddesiyle tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerine, belediyelere ve köy tüzel kişiliklerine tahsis edilmiş olanlar; kuruluş kanunlarıyla kendilerine verilen kamusal nitelikteki görevleri yerine getirmeleri amacıyla ve komisyon kararıyla; ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşlarına, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyelerinin bağlı kuruluşlarına ve ilçe belediyelerine tahsis edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeler kapsamında devir öncesi doğan ve bir kurum ve kuruluşa devredilemeyen işçilik alacaklarının tahsili için açılan davalarda taraf sıfatının kime ait olduğu konusunda anılan kanunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Dava konusu olayda davacı işçi devirden önce emekli olup iş ilişkisini sona erdirdiğinden talep ettiği alacaklardan kimin sorumlu olduğunun belirlenmesi gerekecektir. Öncelikle devir, tasfiye ve paylaştırma komisyon kararının getirtilerek tüzel kişiliği kaldırılan il özel idaresinin devir öncesi borçlarının hangi kuruma devredildiğinin belirlendiği durumda davalı taraf sıfatının borcu devralan bu kurum veya kuruluş olduğu, borçların devri konusunda alınmış bir karar yok ise anılan il özel idaresinin aktiflerini ve alacaklarını devralanın borçlardan da sorumlu tutulması gerekeceği, tüm bu araştırmalarla borçtan sorumlu tutulacak davada taraf ehliyetine sahip bir kurum veya kuruluş tespit edilemediği hallerde borcun mahalli idare birimi olan il özel idaresindeki çalışmalardan doğan bir borç olması ve devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yapması gereken komisyonu oluşturma yükümlülüğünün de mülki idareye verildiği dikkate alındığında davanın İçişleri Bakanlığına yönetilerek sonuçlandırılması gerekir.
Buna göre eldeki davada, "tüzel kişiliği kaldırılan davalı ... İl Özel İdaresinin, anılan tarihte devam eden eldeki davaya ilişkin devir işleminin hangi birime yapıldığının Valilik makamınca oluşturulan Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu Başkanlığı" ndan sorularak buna ilişkin kayıt ve belgelerin temin edilmesi" yönündeki geri çevirme kararımız üzerine "davacı yada dava dosyası hakkında Valiliğimiz Devir, Tasfiye ve Komisyonunca alınmış herhangi bir karar bulunmamaktadır." şeklinde ... Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı"nca cevap verildiği dikkate alındığında, eldeki davada husumetin İçişleri Bakanlığına yönetilmesi gerekir.
2- Kabule göre de; dosya içeriğine göre geçici işçilikte geçen sürenin sürekli işçi kadrosuna geçildikten sonraki dönemdeki kademe ve dereceye esas alınmamasının imzalanan protokole uygun olduğundan bahisle fark ücret alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dairemizin daha önceki emsal kararları da bu yöndedir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2015 tarihli ve 2015/7-1115 esas, 2015/2541 sayılı kararında geçici işçilikte geçen sürelerin daimi kadroya geçişte kademe ve derece intibakında dikkate alınması gerektiği kabul edildiğinden uygulama birliği, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri uyarınca davacının derece ve kademesi yeniden belirlenmeli ve varsa fark alacaklar hüküm altına alınmalıdır.
SONUÇ :Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.