20. Hukuk Dairesi 2019/4912 E. , 2020/555 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, ...ve İş Merkezine, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1587 E. sayılı dosyasında dışarıdan Selim Sami Terzi’nin yönetici olarak atandığını, bu karara rağmen davalının da içinde bulunduğu yöneticilerin yönetimi bırakmamakta ısrar ettiklerini, davalı yönetici tarafından 18-21 Ocak 2014 tarihinde genel kurul toplantısı düzenlendiğini, kendisinin katılmadığı toplantıda alınan kararların 31/01/2014 tarihinde tebliğ aldığını, toplantıda alınan yönetim kurulu seçimi, ücretli yönetici seçimi, arsa payı gözetilmeden asansör masrafları gibi büro katlarına tahakkuk ettirilmesi gereken masrafların çarşı katında bulunan şirketine yansıtılması ve işletme projesi hazırlanmadan aidat tespitine ilişkin kararların yönetim planı hükümlerine kanuna aykırı yok hükmünde kararlar olduğunu belirterek tüm kararların iptali ve dışarıdan yönetici atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/10/2017 tarih 2017/4383-2017/8577 E.-K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; somut olayda her ne kadar kat malikleri toplanarak yönetici atayabilir ise de bu kararın Kat Mülkiyeti Kanununun 34. maddesi gereği yeterli nisapla alınıp alınmadığının tespit edilmesi gerekir. Bu nedenle, karar defteri tüm bağımsız bölümlerini gösterir tapu kaydı ve çağrı ve vekaletnameleri gösterir vs. tüm bilgi ve belgeler dosya içerisine getirtilerek gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle iptali istenilen kararların yeterli nisapla alınıp alınmadığı tespit edilerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle eksik araştırmaya dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gereğine değinilmiştir.
Bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu mahkemece 18.01.2014 tarihli hazirun cetvelindeki temsil durumunun kabulü halinde toplantıya katılan ve kararda olumlu oy kullanan bağımsız bölüm maliklerinin sayı ve arsa payı bakımından çoğunluğu oluşturduğu, KMK"da aranan toplantıya katılma ve oy kullanma nisabı, kararın alınmasına vücut verdiğinden davanın sübut bulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kat mülkiyetinden kaynaklanan kat malikleri kurul kararlarının iptali ve dışarıdan yönetici atanmasına ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın sübut bulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, bozma ilamından sonra mahkemece davalı vekiline ilgili evrakları sunması için süre verildiği, davalı vekilinin dava konusu olmayan 18/10/2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısına ilişkin toplantı tutanağının ve hazirun cetvelinin sunulduğu, dosya içerisinde dava konusu 18/01/2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısına ilişkin toplantı tutanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda her ne kadar kat malikleri toplanarak yönetici atayabilir ise de bu kararın Kat Mülkiyeti Kanununun 34. maddesi gereği yeterli nisapla alınıp alınmadığının tespit edilmesi gerektiğinden dava konusu kat malikleri kurulu toplantısına ait karar defteri, tüm bağımsız bölümlerini gösterir tapu kaydı ve çağrı ve vekaletnameleri gösterir vs. tüm bilgi ve belgeler dosya içerisine getirtilerek gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle iptali istenilen kararların yeterli nisapla alınıp alınmadığı tespit edilerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle eksik araştırmaya dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.