Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/185 Esas 2018/1235 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/185
Karar No: 2018/1235
Karar Tarihi: 24.04.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/185 Esas 2018/1235 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olması suçundan yargılandığı davada, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararına istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Mahkeme, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı sonucuna vardı. Karar, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca verildi.
- TCK 314/2: Terör örgütüne üye olmak
- 3713 sayılı Kanunun 5: Terörle mücadele kapsamında alınacak tedbirler
- TCK 62: Hükmen tutukluluğun gerektiği haller
- TCK 53: Cezanın tayini
- TCK 58/9: Nitelikli haller
- TCK 63: Cezanın belirlenmesinde takdiri indirim sebepleri
16. Ceza Dairesi         2018/185 E.  ,  2018/1235 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.