11. Hukuk Dairesi 2016/14482 E. , 2017/178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/11/2016 tarih ve 2016/573-2016/741 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine yabancı mahkemede açtığı alacak davası sonucu verilen kabul kararının tenfiz edildiğini ve kesinleştiğini, müvekkil tarafından davalıya 99.557,31 Euro ödenmesi gerekirken, 122.062,67 Euro ödeme yapıldığını ayıca yabancı mahkeme kararı ile de davalıda olduğu belirtilen 1860 adet hisse senedinin iade edilmediğini ve bu sebeple davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, 22.450,00 Euroya tekabül eden 52.382,58 TL’nin 30.11.2012 den itibaren devlet bankalarında Euro cinsinden 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve davalıda bulunan 1860 adet hisse senedinin müvekkili şirkete iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline yapılan ödemenin ... Turizm Seyahat Acentalığı Rehberlik Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılması sebebiyle davacının dava ehliyetinin bulunmadığını, yabancı mahkeme kararının ve masrafa ilişkin kararın tenfiz edildiğini, müvekkili tarafından 16.173,00 Euro fazla ödemenin davacıya iade edildiğini, yargılama aşamasında iade edilen 16.173,00 Euro’dan kalan kısmın yabancı mahkeme masraf hükmüne ilişkin olduğunu, yine 1615 adet hisse senedinin davacıya teslim edildiğini, elinde daha fazla hisse senedi bulunduğu hususunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, konusuz kalan 1615 adet hisse senedi ile 16.713,00 Euroluk kısım yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dava konusu bakiye 5.737,00 Euro’ nun ise ödeme tarihinden itibaren devlet bankalarında Euro cinsinden 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve 245 adet hisse senedinin de davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi ve bozulması üzerine mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tenfizine karar verilen yabancı mahkeme ilamı gereğince davalıya yapılan fazla ödeme tutarı ile davalının uhdesinde olduğu iddia edilen hisse senetlerinin iadesine ilişkindir. ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmiştir. Bu kararların temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya merci tayini için Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmiş ve 01/12/2014 tarih ve 2014/17474 E., 2014/17332 sayılı ilam ile ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi görevli yargı yeri olarak belirlenmiştir. ... 3.Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin esasına kaydı üzerine ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce esasa ilişkin verilen kararın temyizi üzerine Dairemizce davanın genel hükümler çerçevesinde açılmış istirdat davası olduğu ve uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle kararın resen görev yönünden bozulması üzerine mahkemece bu bozmaya uyularak görevsizlik kararı verilmiş ise de merci tayini kararları kesin olup bu karar davaya daha sonra bakacak olan yerel mahkemeler ve Yargıtay Daireleri bakımından bağlayıcıdır. Bu bakımdan, merci tayininden sonra göreve ilişkin bozma yapılamayacağından, 17. Hukuk Dairesi"nin sözü edilen kararında yargı yeri olarak belirlenen ticaret mahkemesince davanın esasının incelenip karar verilmesi gerekirken, Dairemizce maddi hataya dayalı olarak verilen görev yönünden yapılan bozmaya uyulması ile de temyiz eden yararına usuli müktesep hak oluşmayacağından usul ve yasaya aykırı olan görevsizlik kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.