Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19073
Karar No: 2017/654

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/19073 Esas 2017/654 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, davacıya ait borç nedeniyle çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak aleyhine icra takibi başlatılması sonrasında, cebri icra yoluyla satışı engellemek için alacaklı banka ile protokol düzenlediklerini, davacının durumu bildiğini ileri sürerek asıl davanın reddini savunmuş, birleştirilen davasında ise davalı ...'den 712 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, diğer davalı ...’in borcuna, davalı ...’nin kefil olması nedeniyle başlatılan icra takibi nedeniyle dava konusu taşınmazın devrinin muvazaalı olduğu iddiasıyla açılan tasarrufun iptali davası nedeniyle, alacaklı banka ile protokol yaparak davalı ... ile Ali’nin (kefil) borçlu olduğu 26.000,00 TL’yi ödediğini, bu ödeme dolayısıyla davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek 26.000,00 TL'nin davalılardan ödeme tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Birleştirilen dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Birleştirilen dava yönünden zamanaşımı itirazı bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir ve bozmayı gerektirir. Kanun maddeleri: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu
1. Hukuk Dairesi         2014/19073 E.  ,  2017/654 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil ve alacak davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı-birleştirilen dava davalısı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-
    Asıl dava; inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ; birleştirilen dava sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir.
    Asıl davada davacı, çekişme konusu 712 parsel taşınmazı inançlı işlem ile davalıya devrettiğini ancak; davalının edimini yerine getirmediğini iddia ederek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı, davacıya ait borç nedeniyle çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak aleyhine icra takibi başlatılması sonrasında, cebri icra yoluyla satışı engellemek için alacaklı banka ile protokol düzenlediklerini , davacının durumu bildiğini ileri sürerek asıl davanın reddini savunmuş, birleştirilen davasında ise; davalı ...’den 712 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, diğer davalı ...’in borcuna, davalı ...’nin kefil olması nedeniyle başlatılan icra takibi nedeniyle dava konusu taşınmazın devrinin muvazaalı olduğu iddiasıyla açılan tasarrufun iptali davası nedeniyle, alacaklı banka ile protokol yaparak davalı ... ile Ali’nin (kefil) borçlu olduğu 26.000,00 TL’yi ödediğini, bu ödeme dolayısıyla davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, 26.000,00 TL’nin davalılardan ödeme tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, asıl davanın açılmamış sayılmasına , birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; asıl davada davacı ...’nin, 15.12.2008 tarihinde öldüğü , mirasçısı ...’e vekilinin istifa ettiği davayı bizzat veya vekili katılımıyla takip etmesine ilişkin yazılı tebligatın 01.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, Zeynep’in mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı, davalı vekilinin 01.04.2014 tarihinden itibaren davayı takip etmeyeceğini bildirmesi üzerine mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesindeki düzenleme uyarınca taraflarca takip edilmeyen davanın işlemden kaldırıldığı ve üç ay içinde de yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde, bir isabetsizlik yoktur. Davacı-davalı ...’in bu yöne ilişkin temyiz istemi yerinde değildir, reddine.

    Davacı- davalı ..."in birleşen davaya yönelik temyiz itirazına gelince;
    Birleştirilen dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunundaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
    Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni; kişinin, iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez.
    Uyuşmazlık yersiz ödemeden doğan alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır .
    Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
    Somut olayda; birleştirilen dava 18.03.2008 tarihinde açılmış , davalı ...’ye dava dilekçesi 25.03.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı ..., süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davalı ...’e birleştirilen dava dilekçesinin tebliğe çıkarılmadığı, eksikliğin mahkemece 02.11.2012 tarihinde farkedildiği davalı ...’nin, yargılama sırasında 15.12.2008 tarihinde ölümü üzerine, Ali’nin tek mirasçısı olan davalı ...’in, 30.01.2009 tarihinde Av. Mehmet Uğur’u vekil tayin ederek davaya katıldığı ve davada temsil edildiği anlaşılmaktadır.
    Davalı ...’nin süresinde olan zamanaşımı itirazının, Ali’nin aynı zamanda mirasçısı olan davalı ... yönünden de süresinde olduğunun kabulünü gerektirir.
    Hal böyle olunca ; birleştirilen dava yönünden zamanaşımı itirazı bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken , bu yönde herhangi bir karar verilmemiş olması doğru değildir,bozmayı gerektirir.
    Davacı-birleşen davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi