16. Ceza Dairesi 2017/3430 E. , 2018/1228 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne silah sağlama
Hüküm : TCK"nun 315, 31/3, 62, 63 maddeleri gereğince
mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Her ne kadar aralarında içerisinde 3 adet elektrikli kapsül bulunan sigara paketi ile tadilat yapılarak bomba düzeneği olarak hazırlanmış mutfak tüplerinin de bulunduğu patlamamış el yapımı bombalar ve bomba yapım malzemelerinin ele geçtiği metruk binada bulunan 2 adet siyah renkli naylon poşet üzerindeki 1 adet parmak izinin suça sürüklenen çocuğa ait olduğu tespit edilmiş ise de, olaya ilişkin tutanak, olay yeri inceleme raporu, uzmanlık raporları ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, arama yapılan metruk binada çok sayıda naylon poşeti ele geçirilmiş olması, suça sürüklenen çocuğun parmak izinin elde edildiği naylon poşetlerin doğrudan patlayıcılarla irtibatının tespit edilememesi, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin suça sürüklenen çocuğun ikamet adresinin ele geçen malzemelerin bulunduğu metruk binaya yürüme mesafesinde olduğu şeklindeki aksi ispat edilemeyen savunmaları ve dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporunda suça sürüklenen çocuğun annesinin anlatımında mentalreterdasyon hastası olduğu ve bilişsel sınırlılıklarının olabileceğinin belirtilmesi karşısında, mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, mevcut şüphenin de suça sürüklenen çocuk lehine değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden suç tarihinde 16 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğun yüklenen suçtan beraati yerine mahkumiyetine hükmolunması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 13.03.2018 tarihinde Üyeler ... ile ...’in bozma gerekçesine yönelik karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Güvenlik birimlerince metruk bir binada ele geçirilen patlayıcı madde ve EYP"lerin bulunduğu kısımda mevcut poşetler üzerinde parmak izi tespit edilen suça sürüklenen çocuk hakkında UYAP kayıtlarının tetkikinden silahlı terör örgütü üyeliğinden yapılmakta olan soruşturma bulunduğunun anlaşılmış olması karşısında bu dosyaların akıbeti araştırılıp getirtilip incelenerek gerekirse birleştirilerek sanığın suç teşkil eden eyleminin örgütsel faaliyet kapsamında olacağı nazara alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği;
Ayrıca soayal inceleme raporunda annesinin anlatımından mental reterdasyon hastası olduğu ve bilişsel sınırlılıklar olabileceği belirtilen suça sürüklenen çocuk hakkında Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği kanaatiyle ilk derece mahkemesinin kararının belirtilen sebepler nedeniyle sair yönleri incelenmeksizin bozulması düşüncesinde olduğundan sayın çoğunluğun suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan mahkumiyeti için yeterli delil bulunmadığından beraati gerektiğine dair bozma düşüncesine katılmamaktayım.
KARŞI OY:
Sayın çoğunluğun bozma nedenine değişik gerekçeyle iştirak olunmamıştır.
Şöyleki;
25.08.2015 günü saat: 00.58’de emniyete yapılan “... metruh bina olur. Buraya YDGH lılar mesken tuttular. Uzun zamandır girip çıkıyorlar, 1 saat öncesine kadar ellerinde poşetler ve tüp vardı bu eve girdiler kendi aralarında konuşurken fitili getir falan gibisinden konuşuyorlardı. Bomba mı yapıyorlar ne yapıyorlar bilmiyoruz bıktık artık bunlardan” şeklindeki ihbar üzerine belirtilen adrese giden güvenlik güçlerince koçbaşı ile binanın kapısı kırılıp içeri girilerek yapılan arama sonucunda patlayıcı madde, EYP, molotof ve patlayıcı yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirildiği, bu yerde bulunan poşetlerden iki tanesi üzerinde de suça sürüklenen çocuğun parmak izinin tespit edildiği olayda; ihbarın içeriği, kapısının kapalı olup başka türlü içeriye girme imkânı olmadığı anlaşılan binaya ancak kapının koçbaşı ile kırılması suretiyle girilmesi, ticaretle de iştigal etmeyen suça sürüklenen çocuğun poşetler üzerinde oluşan parmak izine ilişkin makul ve mantıklı bir açıklama getirememiş olması, 28.08.2015 tarihli tutanak, olay yeri inceleme raporu, uzmanlık raporları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun TCK’nın 315. maddesinde belirtilen seçimlik hareketlerden en az birisine asgari düzeyde iştirak ettiği sübut bulmuş ise de;
Suça sürüklenen çocuk hakkında, sosyal inceleme raporunda mental retardasyon hastalığı nedeniyle tedavi gördüğüne dair annesinin beyanına ve davranışlarını bilişsel olarak muhakeme edemediğine ilişkin tespite yer verilmiş olduğunun ve yapılan UYAP sorgulamasında, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/556 ile Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/263 sayılı dosyalarında soruşturma yapıldığının anlaşılmış olması karşısında, TCK"nın 32. maddesi uyarınca suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldıran veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmasına yol açan bir akıl hastalığı ve yüklenen suç yönünden cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınması, anılan soruşturma dosyaları ve dava açılmışsa ilgili dava dosyaları getirtilerek incelenmesi veya gerektiği takdirde birleştirilmesi suretiyle tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildikten sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği, bu nedenle hükmün BOZULMASI görüşüyle, sayın çoğunluğun suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığından beraati gerektiğine ilişkin bozma düşüncesine katılmamaktayım.