Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/912
Karar No: 2018/1226
Karar Tarihi: 05.04.2018

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/912 Esas 2018/1226 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2018/912 E.  ,  2018/1226 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, 2911 sayılı Kanuna muhalefet, Görevi yaptırmamak için direnme, Mala zarar verme, Silahlı terör örgütü propagandası yapma, İş ve çalışma hürriyetinin ihlali
    Hüküm : 1-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan; TCK"nın 302/1, 31/3, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
    2-14.08.2011 tarihli eylemler nedeniyle:
    a)Görevi yaptırmamak için direnme suçundan; TCK"nın 265/1-3-4, 31/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
    b)2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; 2911 sayılı
    Kanunun 33/1. maddesi ve TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca mahkumiyet,
    c)Terör örgütü propagandası yapma suçundan; 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesi ve TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca mahkumiyet,
    3-15.08.2011 tarihli eylemler nedeniyle:
    a)Görevi yaptırmamak için direnme suçundan; TCK"nın 265/1-3-4, 31/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
    b)2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; 2911 sayılı
    Kanunun 33/1. maddesi ve TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca mahkumiyet,

    c)Terör örgütü propagandası yapma suçundan; 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesi ve TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca mahkumiyet,
    4-09.10.2011 tarihli eylemler nedeniyle:
    a)İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan; TCK"nın 117/1, 31/3, 50/3, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet (Ayrı ayrı iki kez),
    b)Mala zarar verme suçundan; TCK"nın 151/1, 152/2-a, 31/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet (Ayrı ayrı iki kez),
    c)Kamu malına zarar verme suçundan; TCK"nın 152/1-a, 152/2-a, 31/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
    d)Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçundan; TCK’nın 174/1-2, 31/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
    5-31.12.2011 tarihli eylemler nedeniyle:
    a)2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; 2911 sayılı
    Kanunun 33/1. maddesi ve TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca mahkumiyet,
    b)Terör örgütü propagandası yapma suçundan; 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesi ve TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca mahkumiyet
    Temyiz edenler : Suçü sürüklenen çocuk müdafileri

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    I-09.10.2011 tarihli eylemde tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma, mala zarar verme ve kamu malına zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuğun suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    II-Suça sürüklenen çocuk hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma; 09.10.2011 tarihli olayda iş ve çalışma hürriyetinin ihlali; 14.08.2011 ve 15.08.2011 tarihli olaylarda görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesine aykırılık ve terör örgütünün propagandasını yapma; 31.12.2011 tarihli olayda 2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesine aykırılık ve terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    1-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hüküm yönünde;
    Terör örgütü üyelerinin gerçekleştirmek istedikleri devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu amaç suç olup örgütün faaliyeti doğrultusunda vahim bir eylem (öldürme, yaralama, yağma ...gibi) gerçekleştiğinde, üyelik suçundan hüküm kurulmayıp geçitli suç nedeniyle amaç suçtan hüküm kurulacağı nazara alındığında; 09.10.2011 tarihinde saat 07.00 sıralarında Mersin ili ... mahallesinde bulunan ... ve ... isimli marketler ile 38 nolu MOBESE kamerasına molotof kokteyli ile saldırının faillerinin bulunması için yapılan çalışmalar sırasında polis ekip otosunu görünce kaçmaya başlayan kişilerin yakalayabilmek için yapılan takipte, kaçanlar arasında yer alıp eşgali tespit edilen kişinin elinde bulunan molotof kokteylini polis ekip aracının açık olan ön sol camından içeri atması sonucu görevli polis memurları ... ve ..."nin vücutlarında yanık meydana getirecek şekilde yaralanmalarına neden olmak şeklindeki vehamet arz eden eylem nedeniyle, suça sürüklenen çocuk hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan dava açılmış olup, mahkemece beraat kararı verilerek temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden, aynı olay nedeniyle yeniden yargılama yapılamayacağı gözetilerek, öncü suç olarak kabul edilemeyeceği nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun TCK’nın 302/1. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan cezalandırılmasına yasal imkan bulunmadığı ancak; örgütte “...” kod adını alıp “... ... ...” isimli oluşum içinde yer alarak ve sürekli olarak çeşitlilik, yoğunluk gösteren eylemlerde bulunduğu anlaşıldığından geçitli suç hükümleri nedeniyle örgüt üyeliğinden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-09.10.2011 tarihli olayda iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan kurulan hüküm yönünden;
    Tanık beyanları, teşhis tutanakları, kamera görüntüleri ve tüm dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuğun olay günü saat 07.00 sıralarında Mersin ili ... mahallesinde bulunan ... ve ... isimli marketlere saldıran grup içerisinde yer alarak molotof kokteyli attığı ve marketlerde çıkan yangın sonucunda maddi zararın meydana geldiğinin anlaşıldığı olayda, marketlerde oluşan zarar nedeniyle mala zarar verme suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş olması karşısında, TCK"nın 44. maddesi uyarınca farklı neviden fikri içtima hükümleri doğrultusunda sadece daha ağır cezayı gerektiren mala zarar verme suçundan sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden ayrıca iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,
    3-14.08.2011 ve 15.08.2011 tarihli olaylarda işlenen suçlar yönünden;
    14.08.2011 ve 15.08.2011 tarihli olaylara ilişkin, tanık ve gizli tanık beyanlarının dosya içerisinde yer almasına rağmen olay tutanaklarının bulunmadığının anlaşılması karşısında, olay tutanaklarının getirtilip dosya içerisine alınarak maddi olayın meydana gelip gelmediğini tespit ettikten sonra deliller bir bütün olarak birlikte değerlendirilmek suretiyle atılı suçlar yönünden bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
    4-31.12.2011 tarihli olayda işlenen suçlar yönünden;
    Olay ve yakalama tutanağına göre, olay günü saat 20.45 sıralarında ... mahallesinde toplanıp yolu trafiğe kapatarak yasa dışı slogan atan yüzü kapalı 10-15 kişilik bir grubun güvenlik güçlerince dağıtıldığı, grup içerisindeki 5-6 kişi tekrar bir araya gelerek ... ... isimli işyerine taşlı ve sopalı saldırılarda bulunduğu, olayı gerçekleştiren kişilerin yakalanmasına yönelik yapılan çalışmalarda aynı sokak üzerindeki bir ikametin önünde suça sürüklenen çocuğun yaşı küçük olan ... ... ile yaşları büyük olan ... ... ve ... ... ile birlikte yakalandığının anlaşıldığı olayda; suça sürüklenen çocuk ile birlikte yakalanan kişiler hakkında yapılan soruşturma ve varsa açılan dava dosyaları araştırılarak, aşamalardaki ifade ve teşhis tutanaklarının getirtilmesi ve gerekirse tutanak tanıklarının tümü dinlenerek olay günü yasa dışı slogan atan, güvenlik güçlerince dağıltıldıktan sonra yeniden toplanan ve ... .. .. işyerine taş ve sopa ile saldıran grup içerisinde bulunup bulunmadığı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlendikten sonra sonucuna göre atılı suçlar yönünden hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    5-Kabul ve uygulamaya göre de;
    a)15.08.2011 tarihli eylemde; iddianamede talep edilmemesine rağmen CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden 2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesine aykırılık suçundan uygulama yapılarak suça sürüklenen çocuğun savunma hakkının kısıtlanması,
    b)Kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması şeklinde işlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyeceği ve 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği nazara alınarak, suça sürüklenen çocuğun olaylar sırasında yüzünün kapalı olup olmadığı karar yerinde tartışılarak sonucuna göre yüzünün açık olduğunun belirlenmesi haline münhasır olmak üzere propaganda suçlarında ve ayrıca 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarında; tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden takdir ve tayinininde zorunluluk bulunması,
    c)2911 sayılı Kanunun 32/1 ve aynı Kanunun 33/1. maddelerinde düzenlenen suçların Kanuni düzenleme ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda birbirinden bağımsız suç tipleri olduğu ve ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eylemlerin bir bütün halinde 2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesinin ihlali kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    d)Görevi yaptırmamak için direnme suçlarında; TCK"nın 265/1-3 maddesine göre belirlenen hapis cezasının terör örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması sebebiyle artırılacağına ilişkin TCK"nın 265/4. maddesinde bir hüküm bulunmayıp silahla ya da örgütün korkutucu gücünden yararlanılarak işlenmesi durumunda cezada artırımın yapılacağının düzenlendiği nazara alındığında, karar yerinde tartışılarak somut olaya uygun düşen gerekçe ile hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden kısmen res’en de temyize tabi hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, CMUK 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 05.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi