10. Hukuk Dairesi 2019/5709 E. , 2019/7383 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2018/261-2019/234
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum vekili, 02.11.2005 günü davalı işyerinde eski klimaların yerinden kaldırılarak, yerine yeni klimaların montajının yapılması için eski klima santralinin bulunduğu bölümdeki duvarların kırılması gerektiği, yıkım esnasında duvar yıkım ekibinde çalışan sigortalının üzerine duvar bloğunun düşmesi sonucu sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle 506 sayılı Kanun"un 10. ve 26. maddeleri gereğince oluşan Kurum zararının tahsilini talep ettiği, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair ilk kararın Dairemizin 19.04.2018 tarihli ilamı ile 506 sayılı Yasa"nın 10. maddesi yönünden Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç 1 ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgelerinin de süresi içinde verilmiş sayılacağı belirtilmiş olup, kazaya konu işin yeni tescil olup olmadığı araştırılarak karar verilmesi gerektiği yönünden bozulduğu , mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda yeniden davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargitay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama "usuli kazanılmış hak" olarak adlandırılır. Bu hukuki müessese Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve istenilenler kapsamında işlem yapmak ve hüküm kurma zorunluluğunu getirir.
Somut davada; Dairemiz bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gereği yerine getirilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre, kazanın ... A.Ş."ye ait alış veriş merkezi dokuma tezgahlarının bulunduğu binada eski klimaların yenileri ile değiştirilmesi için duvar yıkımında çalışırken meydana geldiği, kurum müfettiş raporunda, alınan beyanlarda kazalı ile çalışmaya birlikte gittiklerini beyan eden ... ile ..."in çalışmaya başladıkları tarihi belirtmedikleri anlaşılmıştır.
Mahkemece, öncelikle, iş kazasının meydana geldiği işyerinin hangi tarih itibarıyla 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, kazalı için işe giriş bildirgesinin verilip verilmediği ve şayet verilmişse, Kuruma intikal tarihi açık ve net biçimde saptanmalı; ve eski klimaların yenisi ile değiştirilmesi işi için daha önce Kuruma işyeri bildirgesi verilip verilmediği, hangi tarihte 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı araştırılmalı, buna göre işyerinin yeni tescil edilen bir inşaat işyeri mi olup olmadığı belirlendikten sonra, tarafların sunduğu tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek somut olayda 506 sayılı Yasa"nın 9. ve 10. maddesi hükmündeki koşulların oluşup oluşmadığı tespit edilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ve davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.