13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/6737 Karar No: 2018/8283 Karar Tarihi: 28.05.2018
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/6737 Esas 2018/8283 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet hükmü temyiz edildi. Kararın başlığı tarih açısından yanlış yazıldı ve inceleme eksik yapıldı. Karşılıksız yararlanma suçunda sanık pişmanlık hükümlerine göre hareket edebilir ve cezadan kurtulabilir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK'da düzenlenen bazı hükümler uygulanamayabilir. Hapis cezası alan sanığın çocuklarına velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri verilemez ve bazı haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gereklidir. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. ve 168/5. maddeleri, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi ve 5237 Sayılı TCK'nın 53/1.maddesi (a), (c), (d) ve (e) bentleri ve 2. ve 3. fıkraları sayılabilir.
13. Ceza Dairesi 2016/6737 E. , 2018/8283 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1- Suç tarihleri 17/12/2013 ve 30/04/2014 olduğu halde gerekçeli karar başlığında 09/10/2014 olarak gösterilmesi, 2- UYAP’ tan sanığa ait cezaevi kayıtlarının incelenmesinde sanığın 17/12/2013 tarihli tutanağın tanzimi sırasında cezaevinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, öncelikle kolluk görevlileri aracılığıyla komşu çevreden araştırma yapılarak suç tarihinde suça konu evin kimin sorumluluğunda bulunduğunun kesin bir biçimde tespiti ile sonucuna göre suç duyurusunda bulunularak kamu davası açılması halinde dava dosyaları birleştirilerek yapılacak yargılama sonucunda sanığın hukuki durumunun tespiti ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK’ nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan 5237 sayılı TCK" nın 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan vergili ve cezasız tutarı ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağı hususu, ödeme süresi ve yeri soruşturma merciince sanığa bildirilmeden, bildirime ilişkin belge denetime esas şekilde dosyaya konmadan, sanığa dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan kamu davası açılması karşısında; bunun iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeden kabul edilip yapılan yargılamada, katılan kurumun normal tarifeye göre vergili ve cezasız gerçek zararının ne olduğunun bilirkişiye hesaplattırılarak, sanığın ödemesi halinde 5271 sayılı CMK" nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi, zarar karşılanmıyor ise sanığa kaçak su kullanım bedelini hükümden önce ödemesi halinde TCK" nın 168/5. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanabileceği hususu hatırlatılıp, talep etmesi halinde zararı gidermesi için kendisine süre verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabüle göre de, 4- “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 28/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.