17. Hukuk Dairesi 2017/45 E. , 2019/10082 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıya zorunlu karayolu taşımacılık sigorta poliçesi ile sigortalı otobüsün tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, sol bacağını kaybettiğini, işgücü kaybının olduğunu, davalı ... şirketinin poliçe limiti olan 150.000,00 TL"yi ödemesi için talepte bulunulduğunu, davalının ödeme yapmadığını, davalıya icra takibi yapıldığını, davalının kısmi ödeme yaptığını, 13.387,32 TL tutarındaki alacağa ise itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen 2011/354 esas sayılı davada, davalıların otobüsün işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu belirtilerek davacı yaralanan için 10.000,00 TL maddi tazminatın (5.000,00 TL bakıcı gideri ve 5.000,00 TL maluliyet tazminatı) ve 1.000,00 TL protez bedelinin tüm davalılardan tahsiline, davacı yaralanan ile eş ve çocukları için toplam 500.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... dışındaki davalılardan tahsili talep edilmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebinin 462.226,70 TL artırıldığı bildirilmiştir.
Birleştirilen 2014/133 esas sayılı davada, 45.000,00 TL protez bedeli ile 14.400,00 TL bakıcı gideri talep edilmiş, ıslah dilekçesi talebin 101.683,00 TL artırıldığı bildirilmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl dava (İst. Kapatılan 50. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/305 E sayılı dosyası) ve birleşen dava (İst. Kapatılan 50. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/133 E sayılı dosyası) yönünden verilen hükmün bütün maddelerinin bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına; birleşen İstanbul 16. Asliye Tic. Mah"nin 2011/354 E sayılı dosyası yönünden daha önceki hükmün 1a, c, d, e, 4, 5, 6 nolu bentlerinin bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına; davacılar tarafından ... ... Ltd. Şti. hakkında açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile ... için 120.000,00 TL, ... için 80.000,00 TL, ... için 25.000,00 TL ve ... için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 250.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... ... Ltd. Şti."den alınarak bu davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep(kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.
Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
Dairemizin 05.10.2015 tarih ve 2015/4025-10160 E-K sayılı bozma ilamında, davacılar vekilinin davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatların miktarına ilişkin temyiz itirazları kabul edilerek önceki karar bu yönden bozulmuş, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının ise incelenmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/354 E sayılı dosyası yönünden daha önceki hükmün 1a, c, d, e, 4, 5, 6 nolu bentlerinin bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de mahkemenin önceki kararında davacılar vekilince itiraz edilmiş ve Dairemizce incelenmemiş olan hususların kesinleşmemesi karşısında mahkemece kesinleşmiş gibi hüküm kurulması doğru değildir.
O halde mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda kesinleşmemiş hususlarda hüküm kurulması gerekirken bozma ilamı yanılgılı değerlendirilerek kararda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.