19. Hukuk Dairesi 2014/15081 E. , 2015/917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesi uyarınca müvekkilinin sözleşme konusu malları davalıya teslim ettiğini, ancak davalının kira borcunu ödemediğini, ayrıca davalının başka borçları nedeniyle aleyhinde çok sayıda ihtiyati haciz kararı alındığını ve bir çok icra takibi başlatıldığını, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu"nun 22.maddesi ve sözleşmenin 26.maddesi hükümleri gereğince, kiracının herhangi bir kimseye karşı olan bir borcunu zamanında ödememesi,kiracıya karşı herhangi bir kimse tarafından iflas, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir, konkordato vesair yollardan yasal kovuşturmaya başlanması durumunda finansal kiralama sözleşmesinin sona ereceğini, davalıyla yapılan görüşmelerden de sonuç alınamadığını, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiğini belirterek sözleşme konusu malların müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmeyi feshinin yasaya aykırı olduğunu, yasada fesih nedenlerinin açıkça sayıldığını, müvekkilin aciz durumuna düşmesinin bu nedenler arasında olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; sözleşmenin imzalandığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu"nun 22.maddesi uyarınca sözleşmenin kiracı aleyhine yapılan bir icra takibinin semeresiz kalması halinde sona ereceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 26/1-d maddesinde ise, kiracıya karşı herhangi bir kimse tarafından iflas, haciz, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir, konkordato vs.. gibi yollardan yasal kovuşturmaya başlanması hallerinin sözleşmenin feshini gerektiren sebepler olarak kabul edildiği, yasada sadece icra takibi yapılmasının sözleşmenin sona ermesi için yeterli görülmediği, takibin semeresiz kalması koşulunun da aranmakta olduğu, dolayısıyla sözleşme hükümlerinin yasal düzenlemeye aykırı olduğu, bu nedenle somut olayda dikkate alınmaması gerektiği, bunun yanında davalı kiracı hakkında başlatılan icra takiplerinin semeresiz kalmadığı, dolayısıyla yasada düzenlenen sözleşmenin sona ermesi halinin de gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle sözleşmenin 26/d maddesi hükmünün 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu"nun 22.maddesi hükmüne aykırı olmadığı gözetilerek karar verilmiş olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.