16. Ceza Dairesi 2017/3812 E. , 2018/1222 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet -istinaf başvurusunun esastan reddi (tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
1-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "28.07.2016- 14.10.2016 - 02.08.2016 - 01.08.2016" yerine "16.07.2016" şeklinde yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıklar ... ve ..."un kullandığı telefon hattında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizliliği sağlamak için kullandıkları “Bylock” adlı programı kullanıcısı olup olmadıklarına dair ayrıntılı araştırma yapılmadan karar verilmesi, diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin,tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, toplanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanıkların eylemlerinin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süreler dikkate alındığında sanıkların tahliye taleplerinin reddine,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan incelemede;
Sanığın kullandığı telefon hattında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizliliği sağlamak için kullandıkları “Bylock” adlı programı kullanıcısı olup olmadıklarına dair ayrıntılı araştırma yapılmadan karar verilmesi, diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, toplanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; , sanığın eyleminin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden sair temyiz itirazlarının reddine ancak,
TCK"nın 314/2. maddesi uyarınca tayin edilen 5 yıl 6 ay hapis cezasından, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereği ½ oranında artırım yapılırken , ""7 yıl 15 ay"" hapis cezası yerine hesap hatası sonucu ""8 yıl 3 ay"" hapis cezası belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün J başlığının 2. maddesinden "8 yıl 3 ay hapis cezası" kısmı çıkarılarak yerine "7 yıl 15 ay hapis cezası" yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.