19. Hukuk Dairesi 2014/15497 E. , 2015/805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı,sözleşmenin kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu, faiz şartlarının müzakere edilmediğini, 1.600 TL geliri olup kendisine 4 adet tüketici kredisi kullandırılmasının ve 65.000 TL bedelli kart limiti verilmesinin bankacılık mevzuatına aykırı olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının üzerine düşen ispat kurallarını yerine getirdiği, davalının kredi kartını kullandıktan sonra sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmesinin MK. 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına uygun olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 2.413,93 TL asıl alacak, 203,38 TL işlemiş faiz, 10,16 TL BSMV olmak üzere toplam 2.627,47 TL üzerinden devamına ve davalının % 20 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekilinin temyizi yönünden;
5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK"a eklenen Ek-Madde 4"te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2014 yılı için 1.893,60 TL"dir.
Davacı taraf, davalı aleyhine toplam 2.808,55 TL üzerinden takip başlatmış, davalının itirazı üzerine itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmış, yargılama sonunda ise toplam 2.627,47 TL üzerinden itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmiş olup, davacı vekilinin temyizi reddedilen 181,08 TL"ye ilişkin olduğundan reddedilen bu tutar yönünden verilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2- Davalının temyizine gelince; hükme esas alınan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi, Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Davacı yanca takip talebinde takibin dayanağı ""kredi kartı 2.500,22 TL"" şeklinde gösterilmiş ayrıca icra dosyasına 13 Ocak 2013 tarihli hesap kat ihtarnamesiyle 16.12.2003 tarihli "" Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi"" başlıklı sözleşme sunulmuştur. Bahse konu 13 Ocak 2013 tarihli davalıya gönderilen hesap kat ihtarnamesinde, 01.06.1998 tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesi ve kredi sözleşmesinden dolayı davalıya 4546....0930 nolu kredi kartının verildiği ve ödeme yapılmaması nedeniyle hesabın 18.12.2012 tarihinde kat edildiği belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, ihtarname ve takipte dayanılan sözleşmenin dosyaya ibrazının sağlanmasından sonra konusunda uzman bir bilirkişiye davacı banka kayıtları üzerinde yeniden inceleme yaptırılıp faiz konusunda ise 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nun 26. maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden reddine; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.