11. Hukuk Dairesi 2019/2104 E. , 2020/256 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06/12/2017 tarih ve 2013/414 E- 2017/1131 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 21/02/2019 tarih ve 2018/922 E- 2019/267 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının Kafkaslar Dış Tic. Ltd. Şti.’nin ve Kafkaslar İnş. Mak. Teks. ve Tic. Ltd. Şti.nin kurucularından olduğunu, ... 16. Noterliği"nin 31 Ocak 2012 tarih ve 04256 yevmiye numaralı ve aynı tarihli 04256 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmeleri ile hisselerini davalılardan Azar’a devrettiğini, devir bedellerinin ödenmediğini, davalılar Vahit ve Azar’ın usulsüz işlemlerle şirketlerin içini boşalttığını, davacıya psikolojik baskı yaparak şirketten uzaklaştırdıklarını, imza yetkisini elinden aldıklarını, şirketi borçlandırdıklarını, davacıyı bu borçlarla tehdit ettiklerini, bu eylemleri nedeniyle davalıların savcılığa da şikayet edildiğini, davacının hisselerini ikrah, şantaj ve baskı altında muvazaalı olarak devretmek zorunda kaldığını, daha önceki hisse devrine ilişkin protokollerde belirtilen bedellerin de kendisine ödenmediğini ileri sürerek hisse devirlerinin iptaline, hisselerin davacı adına tesciline, bunların mümkün olmaması halinde hisse devir bedellerinin davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, iddiaların asılsız olduğunu, hisselerin noterden devredildiğini ve bedellerinin davacıya ödendiğini, aksini davacının ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, hisse devirlerinin noter sözleşmesi ile yapıldığı, davacının ikrah ve muvazaa iddialarına ilişkin kendi beyanı dışında delil ibraz edemediği, bu nedenle iptal şartlarının oluşmadığı, hisse devir sözleşmelerinde bedelin davacı tarafında tahsil edildiğinin belirtildiği ve bunun aksinin davacı tarafça yazılı delil ile ispatlanamadığı, davacıya bedellerin ödenmediğine ilişkin yemin delili hatırlatıldığı ve fakat davacının yemin deliline de başvurmadığı, bu itibarla bedelin ödenmediğinin de ispat edilemediği, davacının hisse devirlerini davalılardan Azar ile yaptığı, sözleşmenin tarafı olmayan diğer davalıların pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın esastan reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce, 29.01.2012 tarihli protokolün aslının dosyaya sunulmadığı, protokolün davalılarca kabul edilmemesi nedeniyle dikkate alınmamasının doğru olduğu, 09.12.2009 tarihli protokolde Kafkaslar İnşaat"taki davacı hisselerinin devri karşılığında davacıya 365.000,00 USD’nin nakit olarak ödendiğinin belirtildiği, bu protokolde davacının imzasının da bulunduğu, buna göre davacının hisse devri karşılığında hiçbir bedel almadığına ilişkin iddiasının bu protokol karşısında doğrulanmadığı, yine taraflar arasında imzalandığı ihtilafsız olan 06.05.2010 tarihli protokolde devir karşılığında davacıya bedelin ödendiğinin de yazılı olduğu, resmi devir senetlerinde devir bedelinin davacıya nakden ve tamamen ödendiğinin beyan edildiği, davacının muvazaa, ikrah ve bedelin ödenmediğine ilişkin iddilarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.