19. Hukuk Dairesi 2017/3599 E. , 2019/1152 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davalı banka tarafından davacılar aleyhine ... 18. İcra Müdürlüğünün 2014/7731 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte, takibe dayanak teşkil eden bononun davacılardan ... Ltd. Şti"nin kullandığı 15.000,00 TL’lik kredinin teminatı olarak verildiğini, bonodaki tutar kısmında bulunan rakam ile yazılı 15.000,00 TL meblağın başına rakam ile "2" eklenerek ve diğer unsurlarda yazı ile olan meblağ, vade gerçeğe aykırı olarak sonradan tamamlanarak bonoda tahrifat yapıldığını, tahrifata ilişkin olarak sorumlular hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını, ayrıca ... 4. İcra Hukuk Mahkemesinde bononun tahrifine ilişkin davanın genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddedildiğini, ayrıca davalı tarafından aynı alacak için mükerrer olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, bu takibe karşı şikayet yoluna gidildiğini, bononun tanzim tarihi ile genel kredi sözleşmesinin aynı tarihli olduğunu, o tarihte henüz davacıların kredi kullanmadığını, davalı bankaya 215.000 TL borçlarının olmadığını, bonoda yazı ile rakam arasında fark bulunduğunda, rakamda tahrifat yapılmışsa yazının dikkate alınamayacağını ileri sürerek, davacıların ... 18. İcra Müdürlüğünün 2014/7731 Esas sayılı dosyasında takibe dayanak teşkil eden 215.000 TL bedelli bonodan dolayı 200.000 TL borçlu olmadıklarının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı ile davacılar arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri gereğince davalılardan ... Ltd. Şti"ne kredi kullandırıldığını, bu kredinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacılar aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile kambiyo takibi ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takipleri başlattıklarını, davacılar tarafından daha önce ... 4. İcra Hukuk Mahkemesinde yaptıkları itiraz nedeniyle aldırılan bilirkişi raporunda bonoda tahrifat yapıldığına dair davacı iddialarının yerinde olmadığının görüldüğünü, genel kredi sözleşmesinde takibe konu bononun teminat senedi olduğuna ilişkin bir kayıt bulunmadığını senedin ödeme maksadı ile verilmiş bir senet olduğunun kabulü gerekeceğini, davalı banka ciro yoluyla söz konusu senedi devraldığı, iyi niyetli hamil konumunda olduğunu belirterek davanın reddini ve davacılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, bononun teminat senedi olarak verildiği konusunda taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde, başkaca bir yerde ve senet metninde herhangi bir ibare bulunmadığı, davacıların iddiasını ispat edemediği, bonodaki tahrifat iddiasına ilişkin olarak daha önce icra hukuk mahkemesinde bilirkişi raporu alındığı ve ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada yerel bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumundan bilirkişi raporu alındığından yeniden tahrifat konusunda bilirkişi raporu alınmasına gerek bulunmadığı, taraflar arasındaki anlaşmanın kredi sözleşmesi kadar bono düzenlenerek borcun ifasının sağlanması olduğu, davacılara kullandırılan kredi tutarının 11/06/2013 tarihi itibariyle 15.000,00 TL olmadığı, taraflar arasında 400.000,00 TL tutarlı bir sözleşme imzalandığı, bonodaki 215.000,00 TL tutarın sözleşme tutarı üstünde olmadığı, kredi asıl borçlusu davacı şirket ve ortak ile yöneticisi diğer davacı borçlular ... ve ..."ın da kredi sözleşmesinin düzenlendiği anda ve sözleşmeye de imza atmakla aynı günde kullanılan kredi alacağından, sözleşme tutarından ve bononun düzenlenişinden haberdar oldukları, bilgilendirme formunda da imzalarının bulunduğunun anlaşıldığı, bu noktadan sonra senet metninin 15.000,00-TL yerine "2" rakamının sonradan ilave edilerek 215.000,00 TL tutar ile doldurulmasına yönelik tahrifat iddiasının taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak ve borçluluk ilişkisi ve senedin düzenlenmiş olması karşısında önem arz etmeyeceği sonucuna varıldığı, bonoya dayalı olarak ... 18. İcra Müdürlüğünün 2014/7731 esas sayılı icra dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip sonrasında ... 18. İcra Müdürlüğünün 2014/7756 esas sayılı icra dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile başlatıldığı ayni kefalet ve şahsi kefaletin birbirinden ayrı teminatlar sağlayıp ayrı ayrı tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile her türlü talep ve müracaat hakkını sözleşme hükümleri kapsamında davalı alacaklı bankaya vereceği, davacılar vekilinin mükerrer takip yapıldığı yönündeki itirazlarının yerinde olmadığı, davalı banka kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde takip tarihi itibariyle borç tutarının dava konusu olan borçlu bulunulmadığını belirtilen tutardan fazla olduğu gerekçesiyle davanın ve icra inkar tazminatı talebi reddine, icra takibinden sonra yapılan ödemelerin icra dosyasının infazı sırasında dikkate alınmasına karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, başlatılan takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığı iddiasına dayalı açılan menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacılar miktar hanesindeki “2” rakamının sonradan eklendiğini iddia ederek tahrifat nedenine dayanmışlardır. Dosya içeriğinden bonodaki tahrifat nedeniyle ayrıca soruşturma açıldığı görülmektedir. Nitekim Mahkemece gerekçeli kararında Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporlarından da bahsedilmiştir. Somut vakanın özelliğine göre daha önceden farklı mercilerden alınan raporlar da eklenmek suretiyle tayin edilecek bilirkişi heyetinden rapor alınmadan yine Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturmanın akıbeti TBK 74. maddesi kapsamında değerlendirilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 25/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.