16. Hukuk Dairesi 2016/2811 E. , 2018/6530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ... TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında ... İli Merkez İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 7 parsel sayılı 182.495,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz toprak tevzi çalışması sonucu oluşturulan tapu kaydı nedeni ile tarla vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve ..., tapu kaydına, vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 109 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ... tespitinin iptali ile 1/2 şer hisse ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların dayandığı vergi kaydının taşınmazı sabit sınırlar itibari ile kapsadığı ve zilyetlikle iktisap koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacılar ... ve ..., müşterek murisleri ... oğlu ... (...) adına kayıtlı 1937 tarih ve 174 tahrir numaralı vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Davacıların dayandığı “1 hektar” yüzölçümlü vergi kaydı; doğu ve batı sınırı “dere”, kuzey sınırı “hark” ve güney sınırı ise “...” sınırını okumaktadır. Keşif sonucu alınan beyanlara göre vergi kaydının sınırlarında okunan “dere” sınırının taşınmazın doğu ve batısında zeminde bulunan kuru dere olduğu, kuzey sınırında okunan “ark” sınırının zeminde mevcut ark olduğu ve güney sınırında okunan “...” yerinin taşınmazın güneyinde bulunan 109 ada 26 parsel sayılı taşınmazın maliki evveli olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde davacı tarafın dayandığı vergi kaydı sınırları itibariyle gayri sabit sınırlı olup; kaydın kapsamının güney sınırında bulunan 109 ada 26 parsel sayılı taşınmazdan başlanarak “1 hektar” olduğunun kabulü zorunludur. Dolayısı ile mahkemenin vergi kaydının sabit sınırlı olduğu yönündeki kabulünde isabet bulunmamaktadır. Diğer taraftan vergi kayıt maliki .....’in ölümü ile davacılar dışında başkaca mirasçılarının da kaldığı anlaşılmakta olup; davacı tarafta dava dilekçesinde taşınmazın öncesinde murislerine ait olduğu ve ölümü ile kendilerine intikal ettiğini ileri sürdükleri halde taşınmazın kendilerine ne şekilde geçtiği (taksim, satış, bağış vs.) hususunda açıklama yapmadıkları gibi, mahkemece de bu hususta açıklama istenmemiş, keşif sırasında da bu husus mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile aydınlatılmamıştır. Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda mirasçılardan birisi tek başına taşınmazın adına tescili için dava açamayacağı gibi, bu şekilde açılan davalara diğer mirasçıların muvafakatlerinin sağlanması suretiyle devam edilmesi de mümkün değildir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle mahkemece, davacı tarafa ne sebeple (taksim, bağış, satış vs.) adlarına tescil istedikleri açıklattırılmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, ... tespit bilirkişileri ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile ... fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif icra edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından davacı tarafından dava sebebi olarak ileri sürülen sebep yönünden beyanlar alınıp, davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli, taşınmazın özellikle vergi kayıt miktar fazlasının öncesinin kime ait olduğu, taşınmazın gerek vergi kaydının kapsamındaki gerekse de kapsam dışındaki kısmının kimden kime hangi hukuki sebeple kaldığı, taşınmaz üzerinde bulunduğu iddia olunan zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve ne şekilde sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların toprak yapısı ve niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığını irdeleyen, çekişmeli taşınmazın niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen rapor alınmalı, taşınmazın dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklamanın yapıldığı fotoğraflar raporlara eklenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenilmeli, bu şekilde ... Kanunu’nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, davacılar lehine iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde taşınmazın davacılara intikal ettiği tarihler göz önünde bulundurularak davacı ve bayiileri üzerinden belgesiz araştırması yapılmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 12.11.2018 gününde oybirliğiyle karara verildi.