11. Hukuk Dairesi 2015/13273 E. , 2017/160 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/09/2014 gün ve 2014/736-2014/307 sayılı kararı bozan Daire’nin 04/05/2015 gün ve 2015/671-2015/6317 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde bulunan bakiyesi 4.614,96 TL olan kredili mevduat hesabından 22.06.2006 tarihinde yetkisiz kişilerce internet bankacılığı yoluyla 18.500 TL havale yapıldığını, hesabının eksi 13.885,04 TL"ye düşmesi sebebiyle davalı bankanın 30.06.2012 tarihi itibariyle müvekkilinden toplam 53.450,70 TL faiz ve... adı altında para tahsil ettiğini ileri sürerek, toplam 53.450,70 TL"nin tahsil edildiği tarihlerden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, cevaba cevap dilekçesi ile alacak miktarını sehven 53.450,70 TL olarak gösterdiklerini, 39.258,50 TL alacağa hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 02.12.2013 tarihinde talebini ıslah ederek 50.463,25 TL asıl alacağın 29.06.2013 tarihine kadar tahakkuk eden 29.318,50 TL faizi ve asıl alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar tarafların temyizi üzerine Dairemizce davalı yararına bozulmuştur.
Bu kez davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, davacının davalı bankadaki kredili mevduat hesabından yetkisiz kişilerce internet bankacılığı yoluyla usulsüz şekilde para çekilmesi sonucu, davacının davalı bankaya ödemek zorunda kaldığı ana para, faiz .... vs"nin istirdadı istemine ilişkindir.
Davacının kredili mevduat hesabından 13.886,00 TL usulsüz şekilde 3. kişilerce çekilmiş olup, davalı banka çekilen bu parayı, kredi geri ödemesi olarak fer"ileri ile birlikte 2006 yılından itibaren 30.06.2011 tarihine kadar davacıdan tahsil etmiştir.
Davacı tarafından .... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/287 Esas sayılı dosyasında davalı banka aleyhinde 28/02/2007 tarihinde "kredili mevduat hesabından 3. kişilerce usulsüz şekilde çekilen paradan sorumlu olmadığının tesbitine, bu para için tahsil olunan faizin iadesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına" karar verilmesi istemi ile dava açılmış, 09/06/2011 tarihli oturumda davacı vekilinin 18.500,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili talebi üzerine mahkemece 09/06/2011 gün 2011/298 sayılı kararla tahsile karar verilmiş, karar bu şekilde kesinleşmiştir.
... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/287-298 sayılı kararının kesinleşmesi ve infazından sonra davacı bu kez, fazlaya ilişkin saklı tutulan hak yönünden eldeki davayı açmıştır.
Davacının kredili mevduat hesabından 3. kişilerce internet bankacılığı yolu ile usulsüz şekilde çekilen dava konusu ana paraya ilişkin tüm sorumluluk davalı bankaya aittir.
Ana para, davalı bankaca hiçbir şekilde davacının tasarrufuna sunulmadığı halde sanki bu para davacıya teslim edilmiş gibi, 22/06/2006 tarihinden itibaren tüm fer"ileri ile birlikte 30/06/2011 tarihinde kadar devam eden süreçte davacıdan tahsil edilmiştir.
Bunun üzerine davacı, taraflar arasında geçerli bir kredi ilişkisinin kurulmadığı iddiasıyla, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile menfi tesbit davası açmıştır.
Menfi tesbit davası sürecinde davalı banka 2011 yılına kadar tüm alacaklarını davacıdan tahsil ettiği için davacı 09/06/2011 tarihli oturumda davasını istirdat davasına dönüştürmüş, davacının davalı bankaya yaptığı ödemenin daha fazla olması nedeniyle mahkemece dava dilekçesinde bildirilen 18.500,00 TL"ye hükmedilmiştir.
Davacı tüm ödemelerini yaptıktan sonra menfi tesbit davasını istirdat davasına dönüştürdüğünden, davacının istirdat isteminin, kredi ilişkisinin benimsenmesi olarak kabulü mümkün değildir.
Dairenin bu yöne ilişkin bozma kararı yanılgıya dayandığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 04/05/2015 gün ve 2015/671-6317 sayılı bozma ilamının kaldırılarak usul ve yasaya uygun görülen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 04/05/2015 gün ve 2015/671-6317 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının ONANMASINA, karar düzeltme peşin harcının istek halinde davacıya iadesine, peşin harcın onama harcına mahsubu ile bakiye 2.011,30 TL harcın davalı bankadan tahsiline, 10/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.