17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2316 Karar No: 2019/10070 Karar Tarihi: 04.11.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/2316 Esas 2019/10070 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2017/2316 E. , 2019/10070 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, borçlu ... hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını ve borçlunun alacaklılarından mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını diğer davalıya devrettiklerin belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm dairemizin 29.01.2015 tarih 2014/15416 Esas 2015/1116 karar sayılı ilamı ile davalı ... vekilinin dava konusu 515 nolu parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddine, dava konusu 279 sayılı parsel yönünden ivazlar arasında fahiş fark bulunmadığı, ayrıca 3. kişi konumundaki davalı ... ile borçlu davalı arasında arkadaşlık, akrabalık, iş ilişkisi, komşuluk, ticari ilişki gibi herhangi bir yakınlık da bulunmadığı, bu durumda 3. kişi ..."nün borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun kanıtlanamadığından bahisle 279 sayılı parsele ilişkin davanın reddine karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş, bozmadan sonra 515 parsel ile ilgili davanın kabulüne 279 parselle ilgili davanın reddine karar verilmiştir. Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin 3 nolu bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine 2-Yukarda belirtilen bozma ilamından sonra, davacı vekili tarafından üçüncü kişinin borçlunun halasının oğlu olduğu belgelenmiştir. Dolayısı ile dairemiz kararının maddi yanılgıya dayalı olduğu sabit olduğundan usulü kazanılmış haktan söz etmek mümkün değildir. Bu durumda halasının oğlu olan ..."nün borçlunun mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bildiğinin kabulü ile dava konusu 279 nolu parselle ilgili davanında kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. 3-Yargılama sırasında borçlu ... ölmüş ve mirascıları davaya dahil olmuş olmasına rağmen karar başlığında isimlerinin yer almaması da isabetsizdir. 4-Kabule göre, davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre yargılama gederlerinin haklılık oranında paylaştırılması ve davalı üçüncü kişi yararına da lehe vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ:Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalı ..."ya geri verilmesine, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.