Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/13990 Esas 2017/2614 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, dava dilekçesinde ... ili,... ilçesi, ... köyünde bulunan 266 parsel sayılı taşınmazın ... kadastrosunun yapılarak 12/05/2003 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın ... sınırları içinde kaldığı, ... kadastrosundan önce 3402 sayılı Kanuna göre yapılan kadastro çalışmalarında eski mülkiyet belgesinden fazla miktarda tespit yapıldığı, taşınmazın 1973 tarihli memleket haritasında kısmen ... olarak görüldüğü ve arazi eğiminin % 40 - % 45 olduğu belirtilerek davalı adına olan tapunun iptali ve yerin ... vasfıyla Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne, buna göre;... ili, ... ilçesi, ... Köyünde bulunan 266 parsel sayılı 19.000,00 m² yüzölçüme sahip taşınmazın fen bilirkişi..."ın krokili 01.12.2014 tarihli ek raporunda (A) harfi ile gösterilen 7.500,00 m²"lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile bu kısımın ... vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bilirkişi raporuna göre mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gözetilerek vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 29/03/2017 günü oy birliği ile karar verildi.