13. Ceza Dairesi 2016/5542 E. , 2018/8267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde,
Mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu, elektrik idaresinin ise özelleştirildiği bu sebeple kayıt dışı elektrik kullanımının engellenmesini sağlayan mühürlemenin kamu güvencesine haiz olmadığı, ilgili kanunlarda özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında 5237 sayılı TCK’ nın 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, buna göre özel hukuk tüzel kişisinin kamusal yetki kullanma hakkı olmadığından, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme güvencesinin özelleştirme nedeniyle sona erdiği bu nedenle sanığa yüklenen "mühür bozma" suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğinde, kararın dayandığı gerekçede, takdirde, iddiaya dayanak alınan tespit tutanağında enerjisi kesilen sayaçtan elektrik kullanılması dışında sayaca, yapılan tüketimi kaydetmesine engel olacak bir müdahalede bulunulduğuna, eksik kayda, tüketimin düşürülmesine veya sayacın kullanıcı tarafından sıklıkla değiştirilerek kullanıldığına dair hiçbir tespit yer almaması ve soruşturma evresinde de karşılıksız yararlanmayı ortaya koyan delil toplanmadığının anlaşılması karşısında; sanığın atılı suçtan beraati yerine sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de,
3-Kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tüm delillere ilişkin değerlendirmelerin, yüklenen bu suçların yasal öğeleri ve kabul edilen olayların, Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK."nın 34, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca, açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, bu ilkelere uyulmadan söz konusu suçlardan yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
4-“Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 14/1 maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 28/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.