14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14365 Karar No: 2017/5064 Karar Tarihi: 13.06.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/14365 Esas 2017/5064 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, davalıların borçlu oldukları tutar nedeniyle taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesini talep etmiştir. Mahkeme, dava konusu taşınmazlar üzerinde 3083 Sayılı Kanun'un 13. maddesi gereği kısıtlıdır şerhi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.04.2012 tarihli kararı ve 6537 sayılı Kanun'un 9. maddesiyle bu kısıtlama süresi aşılmıştır. Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden, dava konusu 102 ada 44 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, dava konusu 178 ada 12,14 parsel ve 253 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları kabul edilerek, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanunlar: 3083 Sayılı Kanunun 13. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 11.04.2012 tarihli kararı, 6537 sayılı Kanun'un 9. maddesi, 5403 sayılı Yasanın 8. maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 121. maddesi.
14. Hukuk Dairesi 2015/14365 E. , 2017/5064 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.02.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İİK"nun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalılardan ..."nın davacıya olan borcundan dolayı .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/1117 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun murisi Mesut Kaya"dan kendisine intikal edecek taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu ve icra mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini ileri sürerek dava konusu 178 ada 12,14 parsel, 253 ada 1 parsel ve 102 ada 44 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, dava konusu taşınmazlar üzerinde 3083 Sayılı Kanun"un 13. maddesi gereği kısıtlıdır şerhi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Davacı vekilinin 102 ada 44 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13. maddesinde “Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazete"de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliğinin devir ve temlik edilemeyeceği; bu arazilerin ipotek ve satış vaadine konu olamayacağı, ancak, bu kısıtlama süresinin beş yılı aşamayacağı; sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresinin en fazla beş yıla kadar daha uzatılabileceği, mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği; mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği” hükmü yer almakta iken, Anayasa Mahkemesinin 11.04.2012 tarihli kararıyla bu düzenlemenin “mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği"ne ilişkin kısmı iptal edilmiş; 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 9. maddesiyle de “Bu taşınmazlar hakkında mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği”ne ilişkin cümlesi ilga edilmiştir. Ayrıca 5403 sayılı Yasanın 8. maddesi 30.04.2014 tarihinde değiştirilerek paydaş sayısı değişmemek koşuluyla pay satışı mümkün hale gelmiştir. Somut olaya gelince; dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre borçlu (davalı) ..., dava konusu 102 ada 44 parsel sayılı taşınmazda paylı malik durumundadır. 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde yapılan değişiklik sonucu alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak belirtilen taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır. Bu durumda mahkemece, dava konusu 102 ada 44 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 3083 Sayılı Kanun"un 13. maddesi gereği kısıtlıdır şerhi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan belirtilen parsel yönünden hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin 178 ada 12,14 parsel ve 253 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Somut olayda, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13. maddesi kapsamındaki uygulama alanlarında kalan ve işlemleri henüz tamamlanamayan arazilerin miras yoluyla intikali ve ortaklığının satış suretiyle giderilmesine ilişkin olarak herhangi bir yasaklama bulunmadığından mahkemece, dava konusu 178 ada 12, 14 parsel ve 253 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden işin esası incelenerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan açıklanan nedenlerle davacı vekilinin dava konusu 102 ada 44 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK hükmün bu gerekçe ile ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin dava konusu 178 ada 12,14 parsel ve 253 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.