11. Hukuk Dairesi 2015/12190 E. , 2017/153 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... (...) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/05/2015 tarih ve 2010/487-2015/296 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... Sigorta A.Ş."nin acentesi olduğunu, davalıların da sigorta işi yaptıklarını, müvekkiline... Sigorta A.Ş."nin... Bölge Müdürlüğü"nden gönderilen 28/07/2009 tarihli ihtarnamede sigorta şirketine 27.401,98 TL C/H, 35.311,81 TL ... borcu olduğunun bildirildiğini, müvekkili tarafından yapılan araştırma sonucunda davalıların çok sayıda vatandaşa sigorta poliçesi düzenlediği ancak, aldıkları paraları kendi zimmetlerine geçirdiklerini öğrendiğini, bunun üzerine müvekkilinin ihtarnamede adı geçen sahışlara mektup gönderdiğini, bir kısmının gelip poliçe bedellerini davalılara ödediklerini bildirdiklerini, davalıların hiçbir hak ve yetkileri olmadan müvekkili acenteliğinin adını kullanarak poliçe düzenleyip, aldıkları primleri kendi zimmetlerine geçirdiklerini, davalılar hakkında suç duyurusunda da bulunduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 25.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin ... Sigorta A.Ş. ile bir bağlantısının olmadığını, uygulamada sigorta aracılık hizmetlerini yürüten kişi ve şirketlerin kendi müşterilerini kaybetmemek ve memnun etmek için fiyatı, koşulları daha uygun olan sigorta poliçelerini birbirinden kestirerek, tahsil ettikleri primleri de kendi aralarındaki hesaplaşmaya göre paylaştıklarını, davacı ile müvekkilleri arasındaki ilişkinin de bu olduğunu, müvekkillerinin hiçbir zaman ... Sigorta A.Ş.’nin poliçesini tanzim edip müşterisine vermediğini, dolayısıyla davacının bizzat tanzim ve tahsil ettiği, imzalarını inkar etmediği poliçelerden dolayı işbu davayı açmasının hukuka aykırı olduğunu, ürettiği poliçelere ilişkin bedelleri sigorta şirketine ödemeyen davacının bunu müvekkillerinden tahvil etmeye çalıştığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliler ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalıların müşterilerden tahsil ettikleri poliçe bedellerini ödemediğini ileri sürdüğü, davalıların ise, bu hususu kabul etmediği, davacı tarafça davalılar tarafından poliçe tanzim edilip, bedelinin alındığına ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı, davacı tarafın sunduğu poliçelerde davacı kaşe ve imzasının bulunduğu, herhangi bir imza inkarı ve sahtecilik iddiasının söz konusu olmadığı, davacı ile davalılar arasında poliçe tanzimi hususunda bir sözleşme bulunmadığı, poliçelerin davacı tarafça düzenlendiği, davacı tarafça tek taraflı düzenlenen belgelerin de davalı tarafça kabul edilmediği, davacının hangi poliçe için davalıların ne kadar tahsilat yapıp, ne kadar ödemediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.