11. Hukuk Dairesi 2016/972 E. , 2017/152 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/05/2015 tarih ve 2013/432-2015/194 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların miras bırakan.... ile dava dışı ..."in, müvekkili şirketin ortağı olup, 06/12/2007 tarihinde yapılan protokolle şirketteki hisselerini devrettiklerini, devir işlemleri tamamlandıktan sonra müvekkilinin alacaklı olduğu ... Metal San. ve Tic. Ltd. Şti."ne ait ...Şubesi’ndeki hesaptan düzenlenen 10/02/2008 keşide tarihli, 12.130,00 TL bedelli çekin ...tarafından şirket adına ciro edilerek davalıların murisine tevdi edildiğini, onun da üçüncü şahsa ciro yolu ile devrettiğini, çekin firma bünyesinde olmadığının tespiti üzerine çek iptali davası açıldığını ancak, mahkemece esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, miras bırakanın ayrıca aynı firmaya ait 11.000,00 TL bedelli çeki de aynı yolla devraldığını, bu çek sebebi ile ...3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/42 E. sayılı dosyasında müvekkilinin alacaklı olduğuna hükmedildiğini ve kararın temyiz incelemesi neticesinde onandığını, müvekkilinin dava konusu çek için davalılar aleyhine takip başlattığını ancak, davalıların haksız itirazı ile takibi durduklarını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalılar aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı def’i ve husumet itirazında bulunmuş, davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ilk davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 66. m. ve icra takibinin yapıldığı tarih ile eldeki davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Yasa’nın 82. m. gereğince sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davalarının geri isteme hakkının doğduğu tarihten başlayarak 2 yıllık ve herhalde 10 yıllık zaman aşımı süresine bağlı olduğu, davacı tarafça...3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/42 E. sayılı dosyasında 11.000,00 TL çekle ilgili olarak dava açarken dava dilekçesinde işbu davaya konu 12.130,00 TL tutarlı çekin de muris tarafından tahsil ./..
edildiğinin beyan edildiği, bu durumda, dava konusu çekin muris tarafından tahsil edildiğinin en geç bu tarihte öğrenildiğinin kabulü gerektiğinden BK’nın 66 ve TBK’nın 82. maddesindeki 2 yıllık zaman aşımının bu davanın açıldığı 04/02/2008 tarihinde başlayacağı, davalılar aleyhine 08/02/2013 tarihinde icra takibi başlatılmış olup, ilk davanın açıldığı ve öğrenme tarihi olarak kabul edilen 04/02/2008 tarihinden takip tarihine kadar 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, haksız tahsil edildiği iddia edilen çek bedelinin istirdadı için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafça.... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı dosyasında açılan davada işbu dava konusu çekin de muris tarafından tahsil edildiğinin beyan edilmesi karşısında 818 sayılı BK’nın 66, 6098 sayılı TBK’nın 82. maddesindeki geri isteme hakkının doğduğu tarih olarak anılan davanın açıldığı 04/02/2008 tarihinin esas alınması gerektiği ve 08.02.2013 icra takip tarihine kadar 2 yıllık zamanışımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafça davalıların murisinin fiilinin aynı zamanda güveni kötüye kullanma suçunu teşkil ettiğinden işbu davada uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinin iddia edilmiş olması nazara alınarak bu hususta da bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.