18. Hukuk Dairesi 2015/1936 E. , 2015/8039 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, davalı birliğin 02.03.2014 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan kararların iptali ile birliğe kayyım tayin edilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davacılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davacılar vekili Av.... ile davalı vekili Av.... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı birliğin 02.03.2014 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan kararların yasa ve tüzük hükümlerine aykırı olması nedeniyle iptali ile genel kurul yapmak üzere kayyım heyeti atanmasını (üye görevlendirilmesini) istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu"nun 20. maddesinde; Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümler ile 2908 sayılı Dernekler Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiş, 5253 sayılı Dernekler Kanununun 18/1. maddesinde; “Bu Kanunla ilgili olarak hukuk mahkemelerinde bakılacak davalarda basit yargılama usulü uygulanır” 34. maddesinde ise; "Diğer kanunlarda, 3512 sayılı Cemiyetler Kanunu, 1630 sayılı Dernekler Kanunu veya 2908 sayılı Dernekler Kanunu ile bunların ek ve değişikliklerine veya belli maddelerine yapılan atıflar, bu Kanuna veya bu Kanunun aynı konuları düzenleyen madde veya maddelerine yapılmış sayılır. Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde aynı konuları düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ilgili hükümlerine atıf yapılmış sayılır." hükmü yer almaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 75/2. maddesinde ise, “Yönetim kurulu, genel kurulu toplantıya çağırmazsa; üyelerden birinin başvurusu üzerine, sulh hakimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir.” biçiminde düzenleme mevcuttur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
Davada, davalı birliğin olağanüstü genel kurul toplantısını yapmak üzere kayyım heyeti atanması(üye görevlendirilmesi) istemi de bulunmaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler göz önüne alındığında; kayyım atama (üye görevlendirme) talebi yönünden sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan asliye hukuk mahkemesince kayyım atama davasına bakma görevinin kendisine ait olmadığı kabul edilerek dava dosyasının tefrik edilip ayrı bir esas numarası üzerinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.