19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/11885 Karar No: 2020/11891 Karar Tarihi: 29.09.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11885 Esas 2020/11891 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında verilen hükümden sonra yürürlüğe giren kanunların sanık lehine olduğunu belirtiyor. Suça konu olan eşyanın değeri bir bilirkişi tarafından tespit edilmeli ve ilgili kanun maddelerinin uygulanma koşulları araştırılmalı. Sanığın hükümden dolayı hak yoksunluğuna uğraması Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için yeniden değerlendirme yapılmalıdır. Sanık hakkında verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine karar verilmiş, ancak bu karar yasaya aykırıdır ve ödenmeyen adli para cezası hapis cezasına çevrilmelidir. Bu nedenlerle, hüküm bozulur ve dosya yeniden değerlendirilmek üzere mahkemesine gönderilir. Kanunlar: 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7. ve 53. maddeleri, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi, 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, 5237 sayılı TCK'nın 52/4 maddesi, 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/11885 E. , 2020/11891 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın suç tarihindeki gümrüklenmiş değeri tarafsız ve bağımsız bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmek suretiyle; 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3- Sanık hakkında verilen adli para cezasının miktar itibarıyla taksitlendirilmesine yer olmadığına karar verildiği gözetilmeksizin 5237 sayılı TCK"nin 52/4 maddesine aykırı, kararda çelişki oluşturacak ve infazı kısıtlar şekilde taksitlerin ödenmemesi halinde ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.