14. Hukuk Dairesi 2015/14485 E. , 2017/5046 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.11.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK"nun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan ..."in davacıya olan borcundan dolayı Tekirdağ 2. İcra Müdürlüğü"nün 2011/3910 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun diğer davalılarla kayden paydaş olduğu Tekirdağ İli, Muratlı İlçesi, 155, 646, 645, 354, 160, 13, 198, 176 ve 359 parsel sayılı 9 adet taşınmazda borçlu adına kayıtlı hisseye alacak nedeniyle haciz konulduğunu ve İcra Mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 155, 646, 645, 354 parseller yönünden hukuki yarar yokluğundan, 160, 13, 198, 176 ve 359 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise feragat nedeniyle davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Somut uyuşmazlıkta, davacının yargılamasını sürdürdüğü dava konusu taşınmazlar bakımından; dava yargılama aşamasında Tekirdağ 2. İcra Müdürlüğünün 2011/3910 Esas sayılı icra takip dosyasının infaz edilmesi nedeniyle konusuz kalmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle davacının dava açmaktaki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinin belirlenmesi gerekir.
Bu durumda yukarıda değinilen ilkelere göre anılan taşınmazlar bakımından davacı dava açmakta haklı olduğundan yargılama giderleri ve bu giderlerden olan vekalet ücretinin borçlu davalıdan alınması ve alacaklı davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.