Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5649
Karar No: 2018/9975
Karar Tarihi: 11.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/5649 Esas 2018/9975 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/5649 E.  ,  2018/9975 K.

    "İçtihat Metni"

    ......

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalılar tarafından mehir senedi ile kendisine bağışlanan 8 adet 22 ayar elmas kırığı tabir edilen bilezik ve 22 ayar set takımı ile düğünde takılan 2 adet elmas kırığı 22 ayar bilezik, 6 adet 18 ayar bilezik, 122 adet çeyrek altın, 1 adet tam altını ev almak üzere davalıya verdiğini; ancak, taşınmazın diğer davalı, kayınvalidesi ...... adına tescil edildiğini; mehir senedinde yazan ev eşyaları ile şahsi eşyalarının da müşterek konutta kaldığını ileri sürerek; mehir senedinde yazan altınların aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde değerini yasal faizi ile, altınlar dışında kalan eşyaların ise bilirkişi marifetiyle tespit edilecek değerlerinin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde değerlerinin yasal faizi ile, altınlar dışında kalan eşyaların ise bilirkişi marifetiyle tespit edilecek değerlerinin yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
    Davalı, davacı mehir olarak verilen ziynet eşyalarını davacının evi terk ederken götürdüğünü, mehir senedinde yazan eşyaların yarısının kendisine ait olduğunu, düğünde takılan altınlar davacının rızası ve iradesi doğrultusunda bozdurularak düğün masraflarının karşılandığını; ev eşyası aldıklarını, düğünde iddia edildiği miktarda altın takılmadığını, 57 adet çeyrek altın, 5 adet yarım altın, 1 adet büyük altın takıldığını; her ne kadar, annesi davalı olarak gösterilmiş ise de, mehir senedinden anlaşılacağı üzere annesinin tanık sıfatıyla imzasının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davacının mehir senedinde yer alan ziynet ve ev eşyaları yönünden davasının kısmen kabulü ile, değerinin 1/2"si olan 12.102,50TL"nin davalılar ..... (dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle) alınarak davacıya verilmesine, bakiye 12.102,50TL yönünden talebin reddine; düğünde takılan takılar
    .....
    yönünden davasının kısmen kabulü ile, 16.160,83TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talep olan 6.163,12TL yönünden davanın reddine; çeyiz eşyası yönünden davanın kabulüne, 2.030,00TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının ve davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

    2-)HMK"nun 26.maddesi hükmüne göre; Hakim, tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi imkansızdır.
    Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
    Somut olaya gelince; davacı tarafça, dava dilekçesinde düğünde takılan takılar yönünden talep edilen ziynet eşyaları 2 adet 22 ayar bilezik, 6 adet 18 ayar bilezik, 122 adet çeyrek altın, 1 adet tam altın olarak tek tek sayılmıştır. Mahkemece takı defteri, düğün cd"si, bilirkişi raporu nazara alınarak 69 çeyrek altın, 6 adet yarım altın, 1 adet tam altın, 2 bileziğe hükmedilmiştir. Böylece davacı 6 adet yarım altın talep etmediği halde talep aşılarak hüküm kurulmuştur.
    O halde, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    3-) 6100 sayılı HMK"nun 297. maddesinde; Hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre; hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece verilen hükmün harç ile ilgili kısmının, dava açılırken peşin alınan 126,25 TL harç ile 368 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 494,25 TL"nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığı şeklinde belirtildiği; ancak, davalıların gerçek kişi oldukları ve harçtan muaf olmadıkları nazara alındığında yazılı şekilde kurulan hüküm bu haliyle infaza elverişli değildir. Bu husus, 6100 sayılı HMK"nun 297. maddesine aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.

    4-) 492 sayılı Harçlar Kanunu"na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan bölümünün karar ve ilam harcı başlıklı III. kısmının 1. fıkrasında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcının alınacağı hükme bağlanmıştır.
    Bu durumda; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davada esas hakkında karar verilmesi halinde nispi harç alınacağı kuşkusuzdur.
    ../...
    -3-

    O halde; mahkemece, davanın kısmen kabulü nedeniyle davalı aleyhine nisbi harca hükmedilmesi gerekirken; davalıların nispi harçtan sorumlu tutulmaması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacının ve davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalılar, üçüncü ve dördüncü bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına HUMK"nun 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    ......

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi