18. Ceza Dairesi 2017/4044 E. , 2018/36 K.
"İçtihat Metni" Hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13/01/2017 tarihli ve 2016/1483 soruşturma, 2017/32 esas, 2017/32 sayılı iddianamenin iadesine dair Ayvalık 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2017 tarihli ve 2017/9 sayılı iddianame değerlendirme kararına yönelik itirazın reddine Burhaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/02/2017 tarihli ve 2017/141 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığının 13/01/2017 tarihli kararından önce, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35 inci maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 253 ve 254 üncü maddelerinde değişiklik yapıldığı ve yapılan değişikliğe göre 6763 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yapılan uzlaşma tekliflerinin geçerli olduğu ve bu nedenle uzlaşma teklifi yapılmış ve kabul edilmemiş olan dosyalarda yeniden uzlaşma teklifi yapılmasına gerek bulunmadığı, şüphelinin 28/04/2016 tarihinde facebook isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden müştekiye hakaret ettiği iddia edilen olay nedeniyle yapılan soruşturmada her ne kadar hakaret suçundan müşteki ..."ya uzlaştırma teklifi yapılmış ise de, müştekinin Cumhuriyet savcısı huzurunda 02/05/2016 tarihinde ifadesinin alınması sırasında, 5271 sayılı Kanun"un 253/5. maddesi gereğince uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılmadığı, keza 5271 sayılı Kanun"a Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca usulünce uzlaşma teklifinde bulunulmadan yalnızca uzlaşmayı kabul etmiyorum şeklinde beyanı ile yetinildiği gibi şüpheliye de geçerli bir uzlaşma teklifi yapılmadığı, bu hali ile uzlaştırma işleminin geçersiz olduğu ve 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 254. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilmektedir.
I- Olay:
Şüpheli hakkında Ayvalık Cumhuriyet başsavcılığınca müştekinin şikayeti üzerine hakaret ithamı ile yürütülen soruşturma kapsamında yürütülen soruşturma kapsamında müştekinin Cumhuriyet savcısı tarafından ifadesi alındığı sırada uzlaşmak istemediğini bildirdiği ve şüpheliden şikayetçi olduğu sonucunda şüpheli hakkında TCK"nın 125-4/1 53/1 maddelerinden cezalandırma istemli, 13/01/2017 tarihli iddianame düzenlenip Ayvalık Asliye Ceza Mahkemesine sunulduğu, Mahkemece 23/01/2017 tarihinde uzlaşma teklif formlarının olmamasından uzlaşama işlemleri yapılmak üzere iade edildiği, Ayvalık Cumhuriyet başsavcılığının iade kararına 24/01/2017 tarihinde itiraz etmesi üzerine itirazı incelemekle görevli ve yetkili Burhaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesince 01/02/2017 tarihinde iddianamenin iadesi kararına yapılan itirazın reddedildiği ve bu karar nedeniyle kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Hukuksal Değerlendirme:
İddianameye konu olan TCK"nın 125/1.maddesinde düzenlenen hakaret suçunun, 6763 sayılı yasa ile değişik öncesi ve sonrasında uzlaşmaya tabi olan suçlardan olduğu, müştekiye uzlaşma teklifinin yapıldığı dönemde 6763 sayılı yasa ile değişiklik öncesi CMK"nın 253 ve devamı maddeleri gereğince usulüne uygun uzlaşma teklifinin olmadığı gibi henüz iddianame tanziminden evvel 6763 sayılı yasanın 24/11/2016 tarihinde kabul edilerek 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe girdiği, buna göre uzlaşma müessesesinin adının uzlaştırma olarak değiştirilmekle birlikte uzlaştırma usulünün de köklü olarak değiştirildiği, bu değişiklik mucibinde iddianame tanziminden evvel işlem yapılması gerekirken iddianame düzenlendiği, dolayısıyla yerel mahkemenin iddianamenin iadesine yönelik kararının isabetli olduğu gibi bu karara yapılan itiraz üzerine mercisi tarafından verilen itirazın reddi kararı da doğru olduğundan ortada kanun yararına bozmayı gerektirir bir durum olmadığı anlaşılmış, tebliğnamenin içeriğinin de bu yönde olmasına rağmen sonuç kısmında itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğuna yönelik görüşünün yerinde olmadığı, iddianamenin iadesine ilişkin mahkeme kararı ve iadeye itiraz üzerine verilen mercii kararının yerinde olduğu görülmüştür.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşüncenin sonuç kısmı yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 15/01/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.