18. Ceza Dairesi 2017/4043 E. , 2018/35 K.
"İçtihat Metni" Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-3-a (2 kez), 125/4 (2 kez) ve 62. (2 kez) maddeleri uyarınca 11 ay 20 gün hapis (iki kez) cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. madesi uyarınca ayrı ayrı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2011 tarihli ve 2010/96 esas, 2011/224 sayılı kararının itiraz edilmeden kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediğinin ihbar olunması üzerine, önceki hükmün aynen açıklanması ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-3-a (2 kez), 125/4 (2 kez) ve 62 (2 kez) maddeleri gereğince 11 ay 20 gün hapis (iki kez) cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2016 tarihli ve 2010/96 esas, 2011/224 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, polis memurlarınca sanığın sevk ve idaresinde bulunan aracın durdurulmasının istendiği, buna rağmen sanığın durmayarak yola devam ettiği ve yaklaşık 2 km. sonra takip üzerine durdurularak sanığın araçtan inip görevlilere hakaret etmesinden ibaret olayda, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 02/03/2010 tarihli ve 2009/9-259 esas, 2010/47 sayılı kararında da belirtildiği üzere, direnme eylemlerinin aynı zaman dilimi içinde ve hukuki kesintiye uğramadan gerçekleşmesi sebebiyle, devam eden bir süreç içerisinde farklı görevlilere karşı tekrarlanarak gerçekleştirilmiş olan eylemlerinden ötürü 5237 sayılı Kanun"un zincirleme suça ilişkin 43/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden görevi yaptırmamak için direnme suçundan ayrı ayrı fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir. ” Denilmektedir.
I- Olay:
Şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet başsavcılığınca kolluk suç tutanağı üzerine hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme ithamı ile yürütülen soruşturma kapsamında iddianame düzenlenerek Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın katılanlar... ve...."ya yönelik hakareti nedeni ile ayrı ayrı iki defa TCK"nın 125/3-a, 125/4, 62/1, 53/1 maddeleri gereğince cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 08/06/2011 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 28/09/2011 tarihinde kasıtlı suç işlediğinden dolayı mahkemesince yapılan ihbar üzerine sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükümlerin 11/10/2016 tarihinde açıklandığı, 18/01/2017 tarihinde de temyiz edilmeden kesinleştikleri, bu hükümlere yönelik kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Aynı suç kastı ile birden fazla mağdura yönelik hakaret eylemi nedeni ile sanık hakkında hükmün mağdur sayısınca mı yoksa zincirleme suç hükümlerine mi kurulacağına ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
İnceleme konusu somut olayda; iddianamede sanığın, polis memuru olan müştekilere sinkaflı hakaret ettiğinin iddia edildiği, mahkemece de eylemin bu şekilde kabul edildiğinin anlaşıldığı, ancak sanığın katılanlara bu sözlerle, aynı anda ve tek bir fiille hakarette bulunması şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle, TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken, her bir müşteki için ayrı ayrı ceza verilmesi ile ayrıca bu cezalarda TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğu belirlenmekle kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/10/2016 tarihli ve 2010/96 esas, 2011/224 karar sayılı hükümlerinin, hakaret suçları yönünden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMALARINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 15/01/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.