23. Hukuk Dairesi 2014/7693 E. , 2015/2376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tapu iptali ve tescil davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin de aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile davalı yüklenici ... arasında 20.07.2005 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, müvekkiline ait olacağı kararlaştırılan 20 nolu bağımsız bölümün diğer davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, anılan bağımsız bölümün, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, aksi takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 45.000,00 TL"nin haksız tescil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle 20 no"lu bağımsız bölüm yerine 24 no"lu bağımsız bölümün müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, sözleşmede 15 m² olacağı kararlaştırılan bağımsız bölümün davacıya verildiğini, ancak bu bağımsız bölümün teknik ve idari zorunluluklar nedeniyle 31.67 m² olarak inşa edilerek, davacı ile birlikte diğer arsa sahibi ... adına hisseli olarak tescil edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, 24 no"lu bağımsız bölümün 1/2 hisesinin şu an her ne kadar asıl davada davalı ... adına kayıtlı ise de, asıl davada dava tarihi itibariyle taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olduğunu, ıslah yolu ile davalı ikamesi mümkün olmadığından birleşen davanın açıldığını ileri sürerek, 24 no"lu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, aksi taktirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla haksız tescil tarihinden itibaren yasal faiziyle 60.000,00 TL"nin davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı ... vekili, dava konusu yeri, ..."e sattığını savunarak, davanın husumet nedeniyle reddini istemiştir.
Mahkemece, sözleşme gereğince davacı adına tescili gereken dükkanın, sözleşmede belirlenen nitelikleri ile müstakil olarak teslim edilmediğinden, hiç tesli
sayılması gerektiği, bu nedenle, davacının dava konusu 24 no"lu dükkanın 1/2"sinin bedelini istemekte haklı olduğu sonucuna varılarak, asıl davada, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile 30.000,00 TL"nin anılan davalıdan tahsiline, davalı ... hakkındaki dava ile birleşen davada davalı ... hakkındaki davaların husumet yönünden reddine dair verilen karar, asıl davada davalı ... vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 14.03.2013 tarih ve 2012/6643 E., 2013/1582 K. sayılı ilamıyla, davacı ile asıl davada davalı yüklenici ... arasındaki 20.07.2005 tarihli sözleşmenin 7. maddesinde, davacı arsa sahibine 20 no"lu 15 m² yüzölçümlü dükkanın verileceğinin kabul edildiği, dosya kapsamından bu dükkanın numara değişikliği sonucu 24 numarasını aldığı, kolon sebebiyle 15 m² yapılmasının mümkün olmaması sebebiyle 31.67 m² olarak inşa edilip davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 1/2 paylı olarak tapuya tescil edildiği, ıslah dilekçesinden, davacının müstakil olmamakla birlikte 15 m²"lik payı benimsediği ve ifayı bu şekliyle kabul ettiği, bu payı iade etmeye hazır olduğunu da açıklamadığı, bu benimseme karşısında, davacının kalan yarım paya ait tapu iptal ve tescil, mümkün olmazsa tazminat talep hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, uyulan bozma ilamı kapsamı dışında kalan hususlarda önceki karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, bozma ilamında açıklanan gerekçelerle, asıl davada davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.