11. Hukuk Dairesi 2019/2060 E. , 2020/254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14/03/2019 tarih ve 2019/14-2019/125 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin davalı bankadan muhtelif tarihlerde kredi kullandığını, bankanın sözleşmede kararlaştırıldığından bahisle davacıdan dosya masrafı, işlem masrafı, komisyon gibi adlar altında kesintiler yaptığını, sözleşmede yer alan masraf tahsilatına ilişkin hükümlerin haksız şart niteliğinde hükümler olması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı bankaca çeşitli isimler altında tahsil edilen 5.000 TL’nin istirdadını istemiş, akabinde ıslah suretiyle talebini 5.159,87 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, davacı yanın sözleşme imzalanmadan tahsil edilecek masraflar hakkında yazılı olarak bilgilendirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında 04.09.2012 tarihli ticari kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmenin 3.10.1, 3.10.2 ve 3.10.3 maddelerinde komisyon, vergi ve masrafların alınacağının belirtildiği, 03.09.2012 tarihli Sözleşme Öncesi Bilgilendirme Formu"nun 4. maddesinin; " Sözleşmenin 3.10 maddesi komisyon, ücret, vergi, fon ve masraflara ilişkin hükümler olup, menfaatlerinize aykırı olabilecek düzenlemeler içermektedir" düzenlemesini içerdiği, söz konusu bilgilendirme formunun davacı şirket yetkilileri tarafından "okudum, anladım" ibarelerinin yazılarak imzalandığı, dolayısıyla, genel işlem koşuluna ilişkin bilgilendirmenin davacı tarafa yapıldığı ve bu belgede yer alan bilgilendirmelerin sözleşme hükümlerinin "okudum, anladım" ibareleri ile taraflar arasında sonuca etkili bir şekilde müzakere edildiği, zira bilgilendirme formunun sözleşmeden bir gün önce imzalandığı, 4. madde ile açık bir şekilde sözleşmenin 3.10. maddesinde menfaate aykırı düzenlemenin bulunduğunun bildirildiği, bunun için davacıya bir gün boyunca düşünme süresi tanındığı, buna rağmen davacının bir gün sonra gelip ticari kredi sözleşmeni imzaladığı, bu halde genel işlem koşuluna ilişkin 3.10.maddenin sonuca etkili olacak şekilde davacı ile müzakere edildiğinin ve davacı tarafın bilgisi dahilinde sözleşmeye konulduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle de sözleşmenin 3.10. maddesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmenin mümkün olmadığı ve taraflar arasında sözleşme özgürlüğü çerçevesinde bireysel bir anlaşmanın olduğu, buna karşın BDDK"nın belirlediği resmi tarife aşılarak 175,00 TL ekspertiz ücreti ve belgelendirilemeyen 144,37 TL ipotek tesis ücreti olmak üzere toplam 319,37 TL"nin davacıdan fazladan alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 144,37 TL ipotek tesis ücreti ve 175,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 319,37 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı şirketin kullandığı krediler nedeniyle davalı banka tarafından komisyon, dosya masrafı, işlem masrafı gibi adlar altında haksız tahsil edildiği ileri sürülen bedellerin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda 03.09.2012 tarihli Sözleşme Öncesi Bilgilendirme Formunda yer alan bilgilendirmelerin sözleşme hükümlerinin taraflar arasında sonuca etkili bir şekilde değerlendirilip değerlendirilmediği tartışılarak davacının sözleşme hükümleri hakkında bilgilendirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sözleşme Öncesi Bilgilendirme Formu kapsamında davacının sözleşme hükümleri hakkında bilgilendirildiğinin kabul edilmesinde hukuka aykırılık olmamakla birlikte sözleşmede bankanın tahsil edebileceği masraf ve komisyonlara ilişkin her hangi bir oran ve miktar belirtilmediği de sabittir. Bu itibarla kredi sözleşmesi hükümleri, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde davalı banka ve diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan, erken ödeme komisyonu, ipotek fek ücreti, dosya masrafı v.b. adlar altında kesinlen masraf miktar ya da oranları sorulup karşılaştırılarak, davalı bankanın yaptığı tahsilatların haklı olup olmadığı, tahsilatların miktarının uygun olup olmadığı, davacıya iadesi gereken tutar bulunup bulunmadığı hususlarında bankacılık hususunda uzman bilirkişiden rapor da alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.