Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5708
Karar No: 2020/11877
Karar Tarihi: 29.09.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5708 Esas 2020/11877 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın, 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetiyle ilgili yerel mahkeme kararı temyiz edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda;
1- 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen düzenlemeler sanık lehine hükümler içermekte olup, suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin tarafsız ve bağımsız bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiği ve ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının araştırılarak yeniden değerlendirilmesi zorunludur.
2- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar, devletin egemenlik hakkı ve mali yararlarının ihlali ile vergi kaybına sebep olması nedeniyle toplumun da mağduriyetine yol açar.
3- Sanıklar hakkında verilen adli para cezasının gün karşılığı uygulamasında hatalar yapılmıştır.
4- Taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilebileceği ihtarının yapılması gerekirken yeterli ihtar yapılmamıştır.
5- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hak yoksunluklarına hükmedileceği ancak Anayasa Mahkemesi tarafından bazı hükümlerinin iptal edildiği için yeniden değerlendirilmesi gereklidir.
6-
19. Ceza Dairesi         2019/5708 E.  ,  2020/11877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    5271 sayılı CMK"nin 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu ve malen sorumlunun nakil aracının müsaderesi kararına ilişkin temyiz hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın suç tarihindeki gümrüklenmiş değeri tarafsız ve bağımsız bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmek suretiyle; 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu , kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla , gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle ;

    UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık ... hakkında; 16/07/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, İskenderun 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2013/681 Esas ve 2014/161 Karar sayılı hükmün dairemizce incelenerek 18/06/2020 bozulmasına karar verildiği ve davanın derdest olduğunun anlaşılması karşısında,
    Anılan dosya getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    3- Sanıklar hakkında verilen adli para cezasının gün karşılığının dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
    4- 5237 sayılı TCK’nin 52/4 maddesi uyarınca taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    5- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    6- Malen sorumlu şirkete duruşma davetiyesi gönderilip suç tarihindeki yetkili temsilcisi dinlenilerek malen sorumlunun iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olup olmadığının tespiti gerekirken; nakil aracının, sanığa ait olduğu şeklindeki dosya kapsamında bulunan trafik kaydına aykırı gerekçe ile müsaderesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve malen sorumlu vekili ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi